Mavi Deniz Sarı Tütün - Sivas Olay Haber - Sivas Haber | Sivas Haberleri
SON DAKİKA

Mavi Deniz Sarı Tütün

Bu haber 06 Haziran 2022 - 9:46 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Bugün Sizlere Samsun’u anlatmak istiyorum. Ancak, her yıl 19 Mayıs’ta gündeme geldiği şekilde Milli Mücadelemizdeki esaslı öneminden bahsetmek yerine, kentin tütünle olan ve neredeyse sonlanmış bulunan yolculuğuna değinmek istiyorum biraz. Tabii biraz da turistik öneminden…

Samsun denilince akla gelecek bir sürü şey vardır: Milli Mücadele, Bafra pidesi, Samsun Sigarası, Orhan Gencebay ve daha bir sürü şey… Bugün yüksek bir yerden, “Meşe Tesisleri”nden ya da “Toptepe”den şehre baktığınızda ise gördüğünüz şey; denizin maviliği boyunca uzanmış, merkez nüfusu 500 binden fazla olan koca bir şehirdir. Bir Karadeniz şehrinden beklenilenin aksine yeşili pek göremez gözleriniz. Doğuda Bandırma Gemi Müzesi’nin bulunduğu noktadan başlayarak batıda Atakum’a kadar uzanan dolgu sahil şeridi dışında, kent merkezinde görebildiğiniz tek büyük yeşil alanların mezarlıklar ile askeri bölge olduğunu öğrendiğinizde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ancak merkezden doğu, batı ya da güneye doğru arabayla sadece 10 dakika uzaklaştığınızda alabildiğine yeşil bir doğanın sizi beklediğini bilmenin rahatlığından mıdır bilinmez, uzun ve bitişik binaların çevrelediği daracık sokaklar pek de bunaltmaz insanı. Uzun lafın kısası, bu Karadeniz şehrinde en çok maviyi görür gözleriniz. Ancak şehri biraz yaşadığınızda, bir rengin daha sinmiş olduğunu görürsünüz bu kentin duvarlarına ve insanlarına: Sarı… Tütünün kurutulduktan sonra almış olduğu renktir bu. Kentin en güzel yapısı olan tarihi Tütün Fabrikası ve çevresindeki tesislerin rengi, tütünden esinlenmiş gibi sarıdır. Reji İdaresince 1887’de inşa edilen ve artık “Bulvar AVM” olarak anılan bu görkemli yapı, Avrupaî mimarisiyle gerek alışveriş gerekse de yemek ve dinlenme arayanlar için bulunmaz bir mekandır.

Atatürk’ün şaha kalkmış bir at üzerinde temsil edildiği Onur Anıtı nasıl 85 yıldır Samsun’un sembolü ise; Tütün Fabrikası da kentin ekonomik tarihini simgeler. Öyle ki; annesi, ninesi, halası ya da teyzesi bu fabrikadan emekli olmamış 30 yaş üzeri Samsunlu yok gibidir. Siz de tütünün bir zamanlar tüm kenti sarmış olan sarımtırak kokusunu biraz olsun duyumsamak isterseniz Kent Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Unutmadan; Atatürk’ün Samsun’a çıktığı iskelenin adı da “Tütün İskelesi”dir.

“Ne yani; Samsun’da denizden ve tütünden başka bir şey yok mu?” deyişinizi duyar gibi oluyorum. Olmaz olur mu! Tarihi çok eskilere dayanan bu kentin yüzyıl önceki görünümünü merak edenler Sanat sokakta; İstiklal Caddesi’nde (Çiftlik), eski Ermeni yerleşkesi Hançerli Mahallesi’nde tarihî Türk, Rum ve Ermeni evlerinin yanında, çeşitli ülkelere ait konsolosluk binalarını da görebilirler. Bir açık hava alışveriş merkezini andıran Mecidiye Caddesinin hınca hınç kalabalığını geçerek tarihî Saat Kulesinin bulunduğu eski meydana çıktığınızda ise, kentin tarihi dokusunu daha çok hissedersiniz. O tarafa doğru gitmişken Yalı Camiine uğramadan dönmeyin. Yalı denmesinin nedeninin denize sıfır yapılmış olduğunu öğrendiğinizde ve şimdi bu camiden denize ulaşabilmek için yüzlerce metre yürümeniz gerektiğini görünce eminim sizler de benim kadar şaşıracaksınız.

Kısa bir teleferik hattının işlediği Amisos Tepesindeki mezar kalıntıları ise, tarih meraklıları için ilginç olabilir. Ayrıca bu tepeden şehrin Batı yakasının engin manzarasını da izleyebilirsiniz. Eski bir Ceneviz kalesi olan bu tepe üzerindeki Sosyal Tesisler, denizi ve kenti izleyerek yemek yemek ve dinlenmek için ideal bir mekan. Bu arada, bekar çiftlere bir uyarı yapalım: Manzara sizi fazla duygusallaştırabilir! Laf aramızda; bazılarımız buranın büyüsüne kapılıp sevdiklerine evlenme teklifinde bulunmuşlardı!

Samsun’a kadar gelmişken, şehre 60 km. uzaklıkta bulunan Bafra’ya gidip Turan Usta’da pide yemeden dönmek ise olur şey değildir! Yok eğer vaktiniz çok kısıtlıysa Merkezde ve Atakum’da da güzel pide yapan mekanlar bulunabilir. Aman ha, “Bizim oralarda da var pideci” demeyin! Samsun’da pide yememezlik etmeyin!

Kaçırılmayacak bir diğer lezzet ise Karadeniz’in nefis balığıdır. Balığın yanında turşu kavurması yemek ise buranın olmazsa olmazlarındandır; bizden söylemesi!

Son olarak tarih, doğa ve macera tutkunları için söyleyelim: Mağara-evleriyle Tekkeköy; kaya mezarları ve Kızılırmak Kuş Cennetiyle Bafra; Amazon Kalesine doğru müthiş bir dağ yürüyüşü yapabileceğiniz Salı Pazarı, nilüferlerle kaplı Ladik Gölü; kaplıcaları ve Atatürk Evi ile Havza; tarih kokan sokakları ve tekne gezisi yapabileceğiniz müthiş kanyonuyla Vezirköprü merkezden birkaç saat uzaklıkta sizleri beklemektedir. Emin olun, yapacağınız yolculuklar göreceklerinize değecektir.