Sivas’ın bitmeyen, hiçbir zaman da bitmeyecek ola makus bir talihi ve makus bir kaderi var. Aslında bitmeyen çilesi demek lazım. Sivas sadece yemekli basın topl...

Şunun şurasında ne kaldı ki? Herkesin, herkesimin hesabı da farklı düşüncesi de. Neredeyse 2 buçuk yıldır bir salgın süreciyle başı dertte olan, başta ülkemin g...

Hani bazen kızdığımız birisine, yapılmaması gereken haraketi yapan birilerine, “Hıyarın yaptığına bak! “ yada  “Yaptığın hıyarca “ sitemlerimiz oluyor ya! Bu ya...

Size yazdığımın her yazının arifesinde,  Sevgili Kemal Çağlayan’la aramızda şu mesaj geçer. “Yazılar yarına hazır olur mu?” mealinde mesajlaşmalar. Dün o mesajı...

Hani meşhur bir “İlk Taş” hikayesi vardır, günahsız olanın ilk taşı atacağı hikaye.  Günahsız olan çıkmayınca, taşın atılamamakla bittiği o meşhur kıssa. Bugün ...

Dün ne yazacağıma karar vermeye çalışırken, sağolsun imdadımıza Meclis Eski Başkanı ve bir dönem Türk siyasetinde Milli Görüş etiketiyle nam salan, Ak Parti’nin...

Dünün yaşanmışlıklarından daha kötü yaşanmışlıklarla yüzyüzeyiz artık. Klasik “Bunlar daha iyi günler” klişesi, ancak bu kadar mı doğru olabilir. Ancak bu kadar...

Sivas’ın kan kaybına neden olanların başında her zaman söylediğim gibi, kaşığı cebinde gezen STK’lar var. Hani başta üst düzey siyasilerin katıldığı, yemekli, d...

Bu kupa; “Parmaklıklar ardında, sıradağlar gibi duranlarındır.Tarihi boyunca kendini renklerine verenlerindir.” Dizesiyle bitirelim, üstad şair Orhan Şaik Gökya...

Bir çok iletişimcinin akademik çalışmalarına konu olan bu başlığın, neden bu kadar önemli olduğunu yazalım istedim, bu hafta. Günün her saati, her dakikası şidd...