Bu haftanın en önemli olayı kendi sahamızda oynanmamız gereken bir maçı başka bir sahada oynamak zorunda kalmamız. Türkiye’nin en önemli zeminlerinden biri olan 4 Eylül Stadyumunun zeminine ne oldu da bu hale geldi, kimse bilmiyor. Kar yağmadı, dolu vurmadı, sel basmadı, güneş eksilmedi. Peki ne oldu, cevap yok. Haydi, öngörülemeyen bir sorun çıktı, çimlerde beklenmedik hastalıklar oluştu. İyi de kardeşim Dünya Kupası için 40 gün ara verildi, üstüne bir 40 gün de Sivasspor deplasmanda oynadı. Nasıl oluyor da iki buçuk ayda bu sorun çözülemiyor? Zemini komple kazılıp yapılsa bu kadar zamanda yine yetişirdi. En çok ihtiyaç duyulan zamanda Sivasspor kar, yağmur altında Malatya’ya taşınmak zorunda kaldı. Bunun sorumluları her kimse hesabı sorulmalı…
Maça gelecek olursak, geçtiğimiz hafta Antep’te ortaya konan oyun rakip Adana Demirspor olsa da umudu artırmıştı. Ancak evdeki hesap maç günü sahada bozuldu. Aron ve Leke’nin sakatlıklarını kabullenmiş, Murat’ın sakatlığına alışmıştık. Maç günü sakatlar kervanına Hakan Aslan, Ulvestad ve Robin Yalçı’nın da eklenmesi Rıza Hoca’nın orta sahada tercih yapmasına gerek bırakmadı. Sivasspor mecburen Cofie, Keita, Charissis üçlüsü ile başlamak zorunda kaldı.
Ligin en iyi takımlarından biri olan Demirspor karşılaşmaya iyi başladı. Sivasspor onuncu dakikadan sora oyunu dengeledi. Rakip oyunun boyunu hiç uzatmadan klasik oyununu oynarken, Sivasspor orta sahayı iyi kapattı. Geçtiğimiz haftanın en iyilerinden biri olan Charissis fizik olarak ezildi ve etkisiz kadı. Yatabare’den sonra Erdoğan ve Keita Sivasspor adına en göze çarpan oyuncular oldu. Kırk dakika iki takım da hatasız savunma yaptı, neredeyse iki kalede de pozisyon yaşanmadı. 41. dakikada sahanın en etkili oyuncusu Ndiaye topu taşıdı, o ana kadar sahanın en etkisiz futbolcusu Emre Akbaba Demirspor’u 1-0 soyunma odasına götürdü.
İkinci yarıya daha arzulu başlayan Sivasspor rakip kalede Erdoğan’ın taşıdığı toplarla pozisyon bulurken duran topta ikinci golü kalesinde gördü.
2-0’dan sonra oyun daha çok Adana sahsında oynandı. Rakip skoru koruma refleksi ile çekilirken Sivasspor etkili hücumlar gerçekleştirdi. Erdoğan bir getirdi, Cofieya iyi gördü olmadı. İkinci kez getirdi yine Cofieye iyi çıkardı, bu kez de direk dibinden dışarı çıktı. İki kez rakibin kapısını çalan Cofie üçüncüde Ertaç’ı mağlup ederek Sivasspor’u oyunda tutan golü attı.
Golden sora beraberliği çok arayan kırmızı beyazlı ekip ikinci golü bir türlü bulamazken müsabakanın son bölümüne gelindiğinde Rıza Hoca oyuncu değişikliklerinde her zaman olduğu gibi yine saçmaladı. Oyundan alınacak ilk isimler Gradel ve Charisis olması gerekirken sahanın en iyi iki ismi olan Erdoğan ve Keita’yı oyundan aldı. Maçın duraklama dakikalarının dahi bittiği zaman diliminde Camara’yı oyuna alması ise gülümsetti.
Kadronun bu kadar eksik olduğu bir dönemde dahi forma verilmeyen Angielski’nin neden sezon başı bonservis verilerek alındığı ise kocaman bir soru olarak bir kez daha ortada kaldı…