Sivasspor Süper Lig’e çıktığı günden bugüne kadar bütçesini en iyi kullanan kulüp olarak tarihe geçti. Bütçeyi iyi kullanmak demek; sezon başı ve devamında yapılan harcamaların sezon sonunda bütçeye borç olarak yansımaması demektir. Şayet sonraki sezonlar da oluşan borç durumu devam etmesi durumunda ise kapısına kilit vurulan kulüp durumuna gelmek demek. İşte kaliteli yönetici,işini bilen yönetici burada fazlasıyla önem kazanmakta. Bu noktada Sivasspor olarak ülkemizde en şanslı kulüplerin başında geldiğimizi söylemek bence bencillik olmaz. Kulübün ekonomik anlamda sıkıntı çekmemesi ve bütçenin en doğru şekilde yönetilmesi tamamen yöneticilerimizin başarısı olduğunun da altını çizmek gerekir.
Yazımın ilk paragrafında belirttiğim noktada hiç taraftarımızın benim aynı görüşte olduğunu düşünüyorum. Yigidoların bir çoğu ise bonservis ücreti ödemeden alınan oyuncular ve yaşlı oyuncular transfer ediliyor diye şikayetlerde bulunuyorlar. Önümüzdeki tabloya ve oyuncuların özelliklerini baktığımızda teorik olarak bu tespitin doğru olduğu görülüyor, ama pratikte yani sahadaki mücadeleye baktığımızda durum hiç de bu şekilde gözükmüyor. Bu sezon yakaladığımız başarıya göz atacak olur isek takımımızın öne çıkan isimlerinin tamamen yaşlı diye adlandırdığımız oyuncular olduğunu hep birlikte görmekteyiz. Genç diye tabir ettiğimiz birçok futbolcumuzun ise diğer oyuncularımıza oranla daha kırılgan bir yapıya sahip oldukları da aşikar. Ben yaşlı veya genç ayrımından ziyade futbolcunun takıma katkısına bakarım. Tabi ki gelecek vade eden oyuncu alabilsek süper bir olaya olur. Bu noktada çok fazla başarılı olduğumuzu söylenemez. Buna da katılıyorum. Ama genç oyuncu demişken yaklaşık 5 sezon önce yapılan alt yapı hamlesi artık bu sezon meyvelerini vermeye başlayacak. Rıza hoca’nın da imza töreninde işaret ettiği üzere takımın dörtte biri alt yapıdan gelen genç oyunculardan oluşacak gibi.Yani kendi yıldız oyuncumuzu kendimiz çıkaracağız.
Sivasspor son yıllarda her ne kadar yaşlı ve ücret ödemeden olsa önemli flaş transferlere imza attı. Türk futbolunda adından başarıyla söz etmesini bildi. Bu başarı grafiğinde baktığımızda ilk aklıma gelen önemli transfer Petkoviç, Balili,Grosocki, Enaramo, Atıf, Utaka, Cıcero, Kone,Robinho Max Gradel, Yatabare, Faysal geliyor. Tabi bu isimler yabancı olanlar yerlide oldukça fazla başarılı futbolcumuz oldu. Bu ismini saydığım futbolculara baktığımızda bir kaçı hariç çoğunun 30 yaş üstü olduğunu hep birlikte görmekteyiz. Doğal olarak sizler de tahmin edersiniz ki bu oyuncuların genç yaşlarında olduğu dönemde Sivasspor’un transfer etmesi imkânsız bir durum. Kaldı ki Türk futbolunda büyükler diye adlandırdığımız takımların bile bu saydığımız isimleri 25’li yaşlarda transfer etmesi hiç mümkün gözükmeyen bir durum. Onun için yaşa duruma bakmadan Sivasspor’a katkı sağlayacak Sivasspor’u ileriye taşıyacak oyuncuların transfer edilmesi en önemli durum.
Transferde yüzde yüz başarı yakalamakta imkansız bir durum.Böyle bir kulüp hiçbir yerde yok.Ülkemizde de olması da mümkün değil. Zaten kulüplerin sıkıntıya düşmesi de buradan kaynaklanıyor. Devamlı değişen yönetim ve teknik adamlar maalesef kulüplere maddi açıdan aşırı bir yük getiriyor. Yönetim kadrosu kadar seçilen teknik adamda o denli önemli.
Kaliteli transfer konusunda Rıza hoca’nın hakkını da teslim etmek gerekir. Daha önceki yıllarda süper ligde çalıştırdığı kulüplerde birçok oyuncunun Avrupa’dan Sivasspor’a ve Türk futbolunda kazandırılmasında önemli rol oynadığını hepimiz bilmekteyiz. Onun için genç yaşlı demeden isabetli ve doğru transferlerin yapılması kulüp adına en doğru olan iştir. Bugün ülkemizde birçok kulübün transfer tahtasının kapalı olduğunu bazılarının da bütçelerini küçültmeye gittiğini hep birlikte görmekteyiz. Yolumuza başarılı bir şekilde devam edebilmemiz için, takımımıza sahip çıkıp,destek vermeliyiz..