Bu sezon evimizde oynadığımız karşılaşmalarda bırakın galip gelmeyi gol atmayı bile maalesef başaramadık. Geçtiğimiz sezon özellikle iç sahada aldığımız galibiyetlerle süper lig’de adımızdan söz ettirirken bu sezon iç sahada aldığımız kötü sonuçlar moralleri bozmaya devam ediyor.Özellikle iç sahada pozisyon üretmekte zorlandığımız ve gol atamadığımız karşılaşmalara bir yenisini daha ekledik.Lig’in ilk haftasında oynadığımız Alanya spor karşılaşmasının tekrarı pozisyonunda bir karşılaşma gerçekleşti diyebilirim. Defans hattımızda yaşanan sıkıntılar ve acemice yediğimiz goller iç sahada bu müsabakada da tekrarlandı.Yediğimiz golü bir kenara bırakacak olursak forvette önemli futbolculara sahip bir takım olarak golleri neden bulmıyoruz.Bu golleri bulamamış olmamız tabii ki morallerimiz fazlasıyla bozmuş oluyor. Taraftarlarımız sadece maçın oynandığı saatlerde değil gün boyu ve hafta boyunca bu müsabakaları tekrar yaşıyor ve alınan kötü sonuçların ardından da üzüntüleri hat safhaya yükselmiş oluyor. Bu sezon başında oluşturulan takımımıza baktığımızda eksiklere rağmen iyi bir takımının oluştuğunu söyleyebiliriz. Her takımda olduğu gibi Sivasspor’umuzda da eksik noktalar var. Bunlar da futbolda zaten her zaman var. Hiçbir takımın dört dörtlük olma şansı yok.
Tabii bu elimizdeki futbolcu kadrosuyla en iyi performansı yakalamamız ve ekstra oyunlar oynamamız gerektiğini zaten Rıza hoca açıklamalarında hep belirtiyor. Bu müsabakada görüldü ki iç sahada kapanan rakibe karşı çözüm üretmekte oldukça zorlanıyoruz. Böyle olunca Rıza hoca ve teknik ekibe çok büyük iş düşüyor.Bu karşılaşma boyunca kapanan Çaykur Rize defansını açmak için kanatlardan varyasyonlar denedik,göbekten hücum etmeye çalıştık ama bunların hiçbirinde başarılı olamadık. Baktığımızda iki tane net diyebileceğimiz pozisyon yakaladık ve bunlarda da son vuruş becerisi gösteremediğimiz için gol atmayı başaramadık. Sıkışan oyunda ve rakibin olağanüstü defansif anlayışla oynadığı bir müsabakada en önemli kozlarından bir tanesi de uzaktan atılacak isabetli şutlar olmalıydı.
Bu karşılaşmada isabet oranı olmamasına rağmen tek şut Faysal’dan karşılaşmanın 58. dakikasında geldi.Yeterli mi? Değil daha fazla şut denemeleri yapmalıyız. İsabetli ya da isabetsiz denemeden golü bulmak mümkün değil.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Ligi’nde mücadele ettiğimiz İspanya’nın güçlü ekibi Villarreal karşısında oynanan oyun ve gösterilen performans biraz olsun bizleri umutlandırmıştı.Ama o mücadeleden puansız ayrılmak aynı zamanda bizleri üzdü.
İspanyadaki karşılaşmaya baktığımızda Sivas sporumuzun daha efektif futbol oynayan pozitif düşünen pozisyon arayan konumda olduğunu söyleyebiliriz. Tabii bunun bir nedeni de karşınızdaki rakip oynamaya çalışınca siz de ona ayak uydurmak noktasında mücadele veriyorsunuz. Avrupa’daki futbolla ülkemizdeki futbol arasındaki en büyük ayrım bence bu. Türkiye’de futbol farklı oynanıyor Avrupa’da farklı. Avrupa’da sadece futbol oynamak için mücadele veren oyuncular ve oynatmak için çaba sarf eden hakemler sahada yer alıyor.Ülkemizde ise maalesef oyunun temposunu düşürmeye çalışan mücadele etmeyen,özellikle deplasmanda bulduğu bir golden sonra oyunun temposunu tamamen düşüren takımlar ve o takımlara fırsat tanıyan hakemler var.Bizim ligimizde müsabakalarda topun oyunda kaldığı süre maalesef çok kısa oluyor.Baktığımızda Avrupa liğ’inde takımlarımız iyi sonuçlar alamıyor,futbol anlamında da sıkıntılar yaşıyorlar.Avrupa ile aramızda büyük farklar oluşuyor. Bence bunun nedeni de bu ortaya konulan futbol oynatmama durumu diyorum.
Bu sezon deplasmanda oynadığımız maçlarda farklı bir kimlikte oynadığımızı ve goller bularak kazanmasını bildiğimizi hep birlikte görüyoruz.
Ama iç sahada durum farklı.Bu durumu lehimizi çevirmek için bence daha baskılı daha istekli ve sorumluluktan kaçmayan bir futbol anlayışı ile sahada yer almamız gerekir diye düşünüyorum.
Rizespor maçına değinecek olursak müsabakanın henüz başında rakibin İlk pozisyonda kalemizde golü görmemiz oyunun gidişatını maalesef bizim adımıza sıkıntıya düşürmüş oldu. Rakibin moral motivasyonu yükselirken daha defansif bir futbol sergilemeye başladı. Baktığımızda uzatma dakikalarında ortaya koyacak olursak 95 dakika defans yapan bir Çaykur Rizespor takımı sahada yer aldı. Tabii biz de buna çok fazla şans tanıdık diyebilirim. Biraz daha agresif ve tempolu oynamamız gerekirdi diye düşünüyorum.Avrupa ligi karşılaşmasında sahada yer almayıp bu karşılaşmada oynayan Barış ve Ziya Erdal ikilisinin de performanslarının oldukça düşük olması,oyunumuzun ofansif boyutunda sıkıntı yaşamamıza sebep oldu. En güçlü yanlarımızdan bir tanesi olan sağ kanat Marcello ve Erdoğan ikilisinin olmaması. Bu kanattan geliştireceğimiz ataklarımızı olumsuz yönde etkiledi. Yatabare’nin santrafor özellikli bir oyuncu olması nedeniyle sağ kanatta istenilen performansı gösteremedi.Barış Yardımcının sağ kanat defans hattında yer alırken ofansif olarak takıma katkı sağlayamadığını da hep birlikte görmüş olduk.
Bu karşılaşmada Sivasspor defansı tamamen yerli oyunculardan kurulu bir defans kurgusu ile maça başladı. Tamamen yerli defans oluşumu Türkiye’de Süper lig’de futbol oynayan kulüplerde hiç görünmeyen bir durumdu.Bir diğer sıkıntıda futbolcularımızın mevki olarak değişen noktalarda oynama durumunu da bu müsabakada biraz yadırgadığını söylemeliyim. Devamlı santrafor oynayan Yatabarenin sağ kanatta oynaması,Robin Yalçın orta saha sağ kanat derken stoper noktasında oynaması,Hakan Arslan’ın orta alanda devamlı değişken pozisyonlarda yer alması. Takım üzerinde olumsuzluklar oluşturduğunu da söylemeliyim.
Sonuç olarak karşılaşmayı kaybettik ve bu karşılaşma artık geride kaldı. Bu karşılaşma için yapacak şu an itibariyle herhangi bir şey kalmadığını da hep birlikte görmeliyiz.Peki ne yapmalıyız diyecek olursanız, bundan sonra önümüze bakmalıyız. Önümüzde oynayacağımız çok önemli karşılaşmalar var.Özellikle Avrupa lig’inde Perşembe günü oynayacağımız önemli karşılaşma öncesinde moral ve motivasyonunu yüksek tutmalıyız.Bu karşılaşmadan alacağımız galibiyet sadece bir 3 puan değil bence daha ötesi diyorum.İnşallah Avrupa ligi karşılaşmasıyla birlikte ülkemize güzel bir galibiyet sevinci yaşatırız.
Ha unutmadan locaların yarı kapasite ile taraftarlara açılması neticesinde maçları takip etmeye başlayan Yigidolarımızın da bu müsabakada takıma çok fazla katkı vermediklerini de söylemeliyim. Geçtiğimiz hafta Kayseri’de oynanan karşılaşmada Kayserispor taraftarları localardan takımlarına çok güzel destekler verdiklerini ve takımlarını konsantre ettiklerini görmüştüm.Temennim odur ki bundan sonraki haftalarda localarda yer alan taraftarlarımız daha güçlü bir şekilde konsantre olarak takımımıza katkı sağlarlar.Şimdiden Avrupa maçının heyecanını yaşadığımı da eklemek istiyorum. Perşembe akşamı 4 Eylül stadyumunda oynayacağımız Telaviv karşılaşması her bakımdan şehrimiz, takımımız ve ülkemiz adına önem arz eden bir karşılaşma. Bu karşılaşmanın önemini düşünerek her şeyi unutup konsantremizi tamamen bu karşılaşmaya vermeliyiz diyorum. Tabii ki bu konsantre, bu söylediğim şartlar takımımız içinde,yönetimimiz içinde taraftarımız için de geçerli. İnşallah hep birlikte güzel bir galibiyet sevinci yaşarız.
