Basın toplantılarından derlediğim slogan olacak o cümleler…
“Avrupa’nın en yaşlı takımıyız.”
“Kısıtlı ve dar bir kadromuz var.”
“İki top toplayıcıyı kadroya aldım”
“Beklenmedik goller yiyoruz.”
“Çok fazla yolculuk yapıyoruz”
” Yorgun ve bıkkınız”
“Yeterince dinlenemiyoruz.”
“Sivas’a kimse gelmek istemiyor.”
“Biz istediğimiz futbolcuyu zaten alamayız.”
“Paramızın yettiği futbolcuyu alırız.”
“3 sezondur Avrupa’ya gidiyoruz.”
“Bu maçı mutlaka kazanmamız gerekiyordu.”
“Bütün oyuncularımızı tebrik ediyorum.”
“Oyun disiplinimizi hiç bozmadık.”
“Hatta bugün mükemmel oynadık.”
“Bugün tam bir final maçı oynayacağız.”
“ Benim tek üzüldüğüm şey boş tribünler önünde oynadık”
“Bu maç kimsenin umurunda değildi.”
“Biz bu maça hazırlanırken, biz hiçbir yerden destek alamadık.”
“ Ne taraftardan ne de başka bir yerden destek görmedik.”
”Arkadaşlarımız çok gergindi.”
“Güzel mücadele ettik. Çok iyi oynadık”.
“Yenilsek belki de ligden düşecektik.”
”Basın toplantısında her şeyi konuşacağız.”
“Hocam, bunları her gün tekrar tekrar anlatmaktan bıkmadık mı?
Sorunlara değil çözümlere odaklansak, enerjimizi boşa harcamasak iyi olmaz mı?
Sizi bir Yiğido Rıza olarak severiz.
Yaptıklarınızı asla inkar edemeyiz.
Sivas’a çok farklı güzellikler sevinçler yaşattınız. Sonuna kadar emeğinize saygı duyuyoruz.
Birazda size ve ekibinize ufuklar açacak yeni projelerden konuşsanız.
Olumsuzluklara çok fazla takılmasanız.
Az insan, az sorun.
Az konuşma, az hata.
