Futbolu güzelleştiren toplumları sevdiren heyecanı artıran en önemli unsur futbol oyunundaki gol ve gol sevincidir. Bu sezon Sivasspor olarak maalesef bu gol sevincini istediğimiz gibi yaşayamadık. Ligde attığımız iki gol, penaltı golleri oldu. Oyun içerisinde organize pozisyonlar neticesinde gol bulamamamız bizim adımıza büyük sıkıntı oluşturmaya devam ediyor. Takımımızın teknik direktörü Rıza Çalımbay’ın antrenörlük kariyerine baktığımızda gol pozisyonları anlamında sıkıntı yaşamayan ve çalıştırdığı takımlarda yeteri kadar gol pozisyonu üreten ve sonuçlandıran bir konumu var idi.
Bu konumu Sivasspor’daki geçmiş teknik adamlık dönemlerinde de aynı özellikleri göstermişti. Ama bu sezon Rıza Hoca’dan bu noktada istenilen performansı göremedik. Hem pozisyon üretmekte zorlandık hem de gol atmakta oldukça fazla sıkıntılar yaşıyoruz. Bu noktada ilerleyen haftalarda takımımızda olumlu gelişmeler olabileceğini düşünüyorum. Lakin bazı oyuncuların performanslarını yükseltmeleri noktasında kafamda soru işaretleri olduğunu da belirtmek isterim.
Bir de transfer demişken; tüm oyun kurgumuzu, transferlere bağlamamak gerektiğini söylemeliyim. Halihazırda eldeki kadroyla fevkalade iyi oyun oynanıp ve de iyi sonuçlar alınabilir düşüncesindeyim. Kanaatimce bizim devamlı transferden bahsetmemiz teknik heyetin devamlı transfer gündemi oluşturması takımda mücadele veren diğer oyuncuların maçlara konsantrasyonunda olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum. Artık transferde sona doğru geldiğimiz şu günlerde teknik heyetimiz ve oyuncularımızın tamamen konsantrasyonlarını takıma katkı anlamında vermeleri gerektiğini de vurgulamak istiyorum.
Evimizde oynadığımız Avrupa Kupasında Malmö maçına değinecek olursam tamamen sistem kurgusunu oluşturmuş bir takımla oynadığımızı söyleyebilirim. Sistem takımlarına karşı oynamakta gerçekten oldukça güçtür. Tabii biz Türkiye’de takımlarımızı bu yöne hiç kanalize edemedik. Devamlı transferler ve oyuncu yetenekleri ile maç kazanmaya çalıştığımız için Avrupa’da istediğimiz noktalara bir türlü gelemedik. Biz de Sivasspor olarak bu görüntünün bir parçası olduğumuzu da belirtmek isterim.
Bir de Rıza hocam Malmö karşısında sağ ileri uçta Yatabare ile oyuna başladı, bunu doğru bulmadığımı öncelikle belirtmek isterim. Yatabare’nin önemli bir forvet oyuncusu olduğunu ben de kabul ediyorum. Ama kanatta Sivasspor’a katkı çok fazla verebileceğini de düşünmüyorum. Bu karşılaşmaya başlarken daha kanat orijinli bir oyuncuyla oyuna başlasak karşılaşmanın ikinci yarısında gollere ve galibiyete ihtiyacımız olduğu için Yatabare ile Leke James yan yana oynatarak çift santraforla bu riski alabilirdik. Sahaya böyle bir kadro ile çıkınca maalesef ikinci yarı ofansif olarak hamle yapacak oyuncularımızın olmaması bizi çaresiz duruma getirdi. Bir de gol bulamamamız takımda ve türbinde stres oluşturdu. Bu stres oyuncularımızın hata yapmasına sebep oldu. Şayet erken bir gol bulabilmiş olsaydık sahadaki ambiyans ve takımımızın coşkusu ile tura ortak olabilirdik. Turu geçemezsek dahi tribünleri dolduran Yiğidolara bir galibiyet hediye etmiş olurduk. Bence bu da alınabilecek güzel neticelerden biri olurdu. Bu güzellikleri ne yazık ki yaşayamadan kalemizde iki gol görerek turdan elenmiş oldu.
Bir de merak ettiğim önemli noktalardan bir tanesi de Rıza Hoca’nın sezon başında takıma kazandırdığı ve kampa götürdüğü genç futbolcuların hiçbirinin şu ana kadar oynanan maçlarda süre alamaması ben de soru işareti oluşturdu. Genç futbolcularımızın kısa sürede takımda forma giymelerini bekliyorum. Sonuç olarak Sivasspor’umuzun birkaç hafta zamana ihtiyacı olduğunu belirtmek istiyorum. Taraftarlar olarak bu süreçte takımımıza sahip çıkıp destek olmamız gerekir.