Bir Avrupa haftasını daha geride bıraktık. Ülkemizi UEFA Avrupa ligi ve Konferans liginde temsil eden üç takımımız sahaya çıktı. Beklentimiz üç takımımızında galip gelerek son yıllarda can çekişen ülke puanına nefes aldırması idi. Ancak son yıllarda kılasikleşen tablo yine değişmedi. Adının başında büyük olan Galatasaray sıradan bir İskoç takımı olan St. Jonhnstone ile bir bir berakebere kalırken, Trabzonspor Norveç takımı Molde ile kendi sahasında üç üçlük beraberlik aldı. Sivasspor Gürcistan deplasmanında Batumı’yi 2- 1 le geçti. Diğer ikisinin toplamı bir Sivasspor etmezken yiğidolar ülkenin puan hanesine üç puan daha yazdı. Biz o büyükleri şakşakçı medyasına havale edip kendi takımımızın gurur gecesine dönelim…
Yenilmezlik serisini 22 Resmi maça çıkardık güzel.
Sezon başı olmasına rağmen galibiyet serisi başlatmamız iyi
Ülke puanına üst üste katkı sağladık çok güzel.
28. Resmi maçını oynayan hazır bir takımı deplasmanda yendik harika
Sekiz eksikle kötü oynerken kazandık mükembel
Sivaslılar gününde kazanmak muhteşem
Diğer temsilcilerimiz dökülürken biz ülkenin yüzünü güldürdük harükülade.
Ancak, lakin, fakat kazanırken, eksiklikleri, yanlışlıkları görmekde kazanmak kadar elzemdir. Lİg öncesinde oynadığımız bu maçlar aynı zamanda bir hazırlık maçı hüvviyetinde olduğu için hatalardan ders çıkarmamız önemli. Eksiklikleri şimdi görmemiz demek bizi uzun ve başarılı bir yola sokar aksi halde kazanmanın sarhoşluğu gözümü kapatırsa başarıda kısa sürede sona erer…
Karşılaşma öncesinde Sivasspor Gürcistan’a bir hayli eksik gitti. Niye eksiğimiz? Oyuncularımız sakatlandı. Peki ama neden sakatlandı? Bu soruyu birilerinin Rıza hocaya sorması lazım. Hemde bugün sorması lazım. Oyuncuların neden sakatlandığını kimse bilmiyor. Bunun açıklanması şart. Bunu Rıza hoca büyük bir özgüvenle izah etmeli. Zira Rıza hocanın Sivassporda herşeye kredisi var. Yönetim arkasında, taraftar seviyor ve destekliyor, oyuncular güveniyor. Rıza hoca açıklamayıpta kim açıklayacak?
Oyuncular eğer darbeye bağlı sakatlık geçirmişse diyecek bir şey yok. Darbe futbolda var ve buna kimsenin önlem alması pek mümkün değil. Ancak adele sakatlığı sonucu eksik kalıyorsak daha sezonun başında bu sorgulanır. Adele sakatlığı yaşanmasının sebebi idman tekniğinde bir problemin olup olmadığını sordurur. Aşırı yüklenme mi başka bir şey mi bunu Teknik heyet biza açıklamasa bile kendi öz eleştirisini yapmalıdır. Öyleya başka takımlarda neden bu kadar sakat yokken bizde var.
İkinci konu ise Sağ bek mevkiinde Ahmet Oguz’un sakatlanması sonucu Koray oynamak zorunda kaldı. Şimdi sormak lazım; geçtiğimiz sezonun ortasında Ahmet’i yedeklemek üzere alınan Alaatin neden kiraya gönderildi. Ve koray Mental olarak da, fizik olarak da, yetenek olarak da bu görüntüsü ile ne bu ligin ne bu takımın oyuncusu..
Üçüncü eksiğimize gelince; Mutlaka Sivassporun tecrübeli yönetimide bunu görüyor ve biliyordur lakin bütçe belki elerini kolarını bağlıyor olabilir. Biz yinede belirtelim. Eğer biz lig, Avrupa ve Türkiye kupasında 60’a yakın maç oynayacaksak ki öyle gözüküyor, en az elimizdekiler kadar iyi bir Stoper ve elimizdekilerden çok daha iyi bir merkez orta saha oyuncusu lazım. Hadi ikisini birden alacak gücümüz yok ozamanda Mehmet Topal gibi Robin gibi ihtiyaç halinde iki mevkiyide oynayacak joker bir oyuncu alınmalı. Dahada önemlisi bize bir kaleci lazım. Hatta bir kaleci değil birinci kaleci lazım. Ali Şaşal Vural bazen öyle maçlar çıkarıyor ki kusursuz. Ama istikrarı yok. Bunları biz kazanırken, mutluyken, gururluyken söyleyilim. Nasılsa kaybedince herkes konuşacak.
Maçın doksan dakikasına bakacak olursak; ilk yarı boyunca Sivasspor son derece vasat bir futbol ortaya koydu, Rıza hocada memnun olmadığını maç sonrasında itiraf etti. Ilk 45 dakikada rakip kaleye şutumuz dahi yoktu. Üst üste üç isabetli pası sadece bir kere yapabildik. Rakibe iki ciddi pozisyor verdik. Allahtan değerlendiremediler.
İkinci yarıya başlarken Rıza hocanın soyunma odasında takıma ekstra dokunuşlar yaptığı gözüktü. Daha öz güvenli ve organize döndük. 50. dakikada Yatabare olağan üstü güzel bir ara pası ile Kayodeyi kaleci ile karşı karşıya bıraktı ancak Kayode değerlendrimedi. Tam toparlandık derken bu topun dönüşünde Rakip Ceza sahasının yayı önünden hakeminde hatalı kararı ile Batumı serbest vuruş kazandı. Kullanılan serbest vuruş sonrasında Kaleci hatasından golü yedik.
Bir sıfır geriye düştükten sonra Rıza hoca elinde yeterli hamle oyuncusu olmamasına rağmen isabetli değişiklikler yaptı. Tutuk olan Yatabareyi oyundan alarak Leke’yi, maçın başından itibaren kötü olan Koray’ı oyundan alarak Ziya’yı, Sefayı kenara alarak Felix’i sahaya sürdü. Sivasspor skora isyan etti. 75’de her zaman olduğu gibi etkili hücuma çıkan Sol bekimiz Uğur Faysal’ın pası ile sol kenarı kullandı son derece isabetli bir orta ile topla Leke’yi buluşturdu, Leke tam bir santrafor kafası ile sıkoru eşitledi. Maç böyle mi bitecek derken; duraklama dakikalarında ilk golde asistin asisini yapan Faysal bu defa sağdan ortaladı Avrupa golcüsü Kayode kafa ile topu kaleye gönderdi. Kaleci güçlükle karşıladı, dönen topu iyi takip eden Kayode maçı getiren golü Batumı ağlarına gönderdi.
Bu skorla Sivasspor kötü oynadığı karşılaşmadan galip gelmesini bildi ve üçüncü turada galibiyetle başlayarak göğsümüzü kabarttı. Tur için avantajlı bir skorla Sivas’a döndü. Eksikleri, yanlışlıkları gördük, Endişelendik, korktuk ama 90 dakikanın sonucunda alnan bu galibiyet her şeyi unutturdu. Tebrikler Aslan parçaları…..