Her horoz kendi çöplüğünde ötermiş, Denizli’nin horozu bu sezon kedi çöplüğünde de ötemedi. Öttürmediler, gagasına gagasına vurdular. Kanattılar ibiğini, karşılık verecek mecali kalmadı. Denizlispor bu sezon kendi sahasında sadece dört kez galip gelebildi. Aylardır ligin dibine demir attı, lakin Cumartesi akşamı konuk ettiği Sivasspor karşısına ‘ Ölmüş Eşek Kurttan korkmaz’ misali ya hep ya hiç parolası ile çıktı. Açık oyun, bir an önce gol bulma telaşındaydılar. Savunma ikici plandaydı, bu tamda Sivasspor’un istediği bir şeydi.
Denizlispor’un boşalttığı alanları iyi değerlendirdi. Peş peşe pozisyonlar da buldu. Ancaak tüm spor dallarında olduğu gibi Futbolda da çok tekrar yaparak meleke kazanabiliyor ve başarılı oluyorsunuz. Sivasspor’un çok tekrarı, iki yıldır oturttuduğu sistem hedef santraforla oynan sitem. Sivasporda hedef santrafor oynayabilecek bir buçuk futbolcu mevcut, biri Mustafa Yatabare buçuğu da Kone… Kone yaşı gereği artık sadece 10, 15 dakika oynaya biliyor. Hal böyle olunca Yatabare’nin yokluğunda elde sadece Kayode kaldı.
Kayode ‘yi beğenebilirsiniz, Gol atıyor daha ne yapsın diyebilirsiniz. Nitekim Denizli maçında da fırsatçılığını gösterip Golünü de attı. Benim kastım o değil. Kayode koşar, hazırsa gol atar, asist yapar, ancak Kayode hedef santrafor oynayamaz. Kayode üç beş iki sisteminde ideal ikinci santrafor olur. Dört dört iki sisteminde çok iyi bir şekilde kırık santrafor oynar ama tek santraforu oynayamaz. Sırtı dönük iş yapamaz, duvar olmaz, ilerde yeteri kadar top tutamaz. Sadece önüne atarsanız savunma arkasına koşu atar. Yani sözün kısası Sivasspor Denizli müsabakasına özgüvenli fakat ezberinden yoksun çıktı.
Her şeye rağmen ilk yarım saatte şansınında yardımı ile golü de buldu. Soyunma odasına üstün giden taraf oldu. İkinci devreye iyide başladı. Yapması gereken ikinci golü bulup Denizli’nin fişini çekmekti. Bunun için fırsatta geldi ancak şansı yanında değildi. İlk yarıda şansının yardımı ile gol bulan Sivasspor çok talihsiz bir gol yedi. Denizli ceza sahasında üst üste pozisyon bulmuş, Kayode’nin topu direkte patlamış, Hakan’ın kafası az farkla avuta gitmişken dönen topta golü kendi ağlarında gördü.
Beraberlik golünden sonra Denizli’nin cesareti arttı. Sivasspor da ise panik başladı. Bundan önceki maçlarda taktir ettiğimiz hamleleri ile maçı kurtaran Rıza hoca son iki maçın en iyi adamı Erdoğan Yeşilyurt’u oyundan alarak iki hafta sahalardan uzak kalan Boyd’u sahaya sürdü. Bana göre hatalı karar verdi. O dakikadan itibaren Sivasspor neredeyse Denizli kalesine gidemedi. Sivasspor’un en önemli silahı olan hızlı hücumu hiç yapamadı. Yaşı gereği bu sezon dinlenmeden kırk maç performansa imza atan Gradel’in hem mental hem de fiziki yorgunluğu da artık iyice ortaya çıkıp etkisiz kalınca bir puana razı olmak zorunda kaldık.
Normal şartlarda deplasmanda alınan bir puan iyidir, fakat Hatay’ın puan kaybettiği haftada hedef için üç puan almak çok daha iyi olurdu. Sonuç itibari ile Sivasspor can derdinde olan rakibinden bir puan daha hanesine yazdı. Yenilmezlik serisini 14 maça çıkararak ulaşılması çok kolay olmayan bir başarı sağladı. Bu açıdan övgüyü hak ediyor. Avrupa kupalarına gitme fırstı doğmuşken daha fazlasını yapmak kaçınılmaz. Kırmızı beyazlı ekibimiz Beşiktaş müsabakası ile birlikte fikstür olarak zorlu bir periyoda başladı. Sezonun bitimine kadar yapacağı maçlar ya ligin zirvesini yada dibini ilgilendiriyor. Hedefe ulaşmak kolay olmayacak. Malatya maçından üç puan çıkarıp iddiamızı sürdürmemiz için Denizli de ki oyunun çok daha iyisini oynamamız şart…
