Sivasspor evinde yine galip gelemedi. Bu sezon başından beri Servet Hoca ile iç sahada galibiyete imza atamayan Sivasspor’da moraller bir hayli bozuk. Özellikle İç sahada oynadığımız karşılaşmalarda ne coşkulu bir takım ne de coşkulu bir taraftar maalesef göremedik. Yani bu sezon ezber bozuldu diyebiliriz. Süper Lig’e çıktığımız ilk sezondan beri iç sağda devamlı kazanmaya oynayan ve rakibi oldukça zorlayan bir Sivassporumuz olmuştu. Ama bu sezon ne yazık ki böyle bir pozisyona ulaşamadık. İlerleyen haftalarda ulaşır mıyız şüpheli.
Milli maç arasında nedense biz çok iyi hazırlanıyoruz diyoruz ama aradan sonra oynadığımız ilk karşılaşmalarda genelde kötü sonuçlar alıyoruz. Kasımpaşa karşısında da bu gelenek değişmedi.
Bu karşılaşmanın ilk yarısına baktığımızda her iki takımın da oldukça kötü bir futbol sergilediğini söyleyebilirim. Süper Lig’in uzağında çok alt liglerde bir maç izliyormuşuz havasında bir karşılaşma oldu. Belki de rakibimiz Kasımpaşa futbol takımı oyunun öyle olmasını arzu etmişti ve de bu noktada da başarılı olduklarını düşünüyorum. Tabi onların öyle düşünmesi normalde biz ne yaptık ona bakmalıyız. Biz adet saklanarak oynadık hiç inisiyatif alıp rakibi zorlayamadık. Sonuç olarak ilk yarı boyunca istekli arzulu bir oyun ne yazık ki oynamayı başaramadık. Birde yaptığımız pas hatalarıyla da rakibe çok net olmasa da cılız gol pozisyonları vermiş olduk.
Bu karşılaşmada genç oyuncumuz Yunus Emre Konak sezon başından beri gösterdiği iyi performansın ardından bugün kötü bir performans göstererek etkili olamadı. Orta sahanın dinamosu olan Charis’in bu karşılaşmada olmaması bizim adımıza en büyük kayıptı. Orta alanda ofansif olarak ön plana çıkan takımın star oyuncusu diyebileceğimiz Samu Siaz’in tamamen ferdi oyunu tercih etmesi ve takım arkadaşlarına zamanında pas atmaması sebebiyle önemli pozisyonları cömertçe harcamış olduk.
İkinci yarıya Sivasspor’un oldukça istekli arzulu ve baskılı bir oyunla başladığını söyleyebiliriz. Üç tane net diyebileceğimiz pozisyonda Kasımpaşa kalecisinin oldukça başarılı olduğunu da belirtmek gerekir. Akabinde tam baskı kurduk derken kalemizde şanssız bir gol görerek geriye düştük. Yediğimiz bu golden sonra işimizin daha da zor olduğunu hep birlikte görmüş olduk. Golü yedikten sonra maçın önemini daha iyi anladığımızı söyleyebilirim. Servet Hoca yedek kulübesinde ki bütün ofansif oyuncularını sahaya sürdü. Son 20 dakika rakibe olağanüstü baskı oluşturmamıza ve de pozisyonlar bulmamıza rağmen istediğimiz o golü bir türlü atamayı başaramadık. Maçı yakalayıp çevirebileceğimiz pozisyonları bulduğumuzu ama son vuruşlarda gösterdiğimiz beceriksizlik nedeniyle golü bulamadığımızı da belirtmek isterim.
İlk yarının kalan maçlarına bakarsak bizleri zorlu bir maraton bekliyor. Maç sonu Servet hocanın “Kolay maçları kaybettik, İnşallah zor maçları kazanırız” söylemi gerçek olur.