Ligin bu evresinde genelde maçları en çok ihtiyacı olan kazanır yıllara sair istatistikler böyle gösteriyor. Bir tarafta ölüm kalım mücadelesi veren kümede kalmak için son kozlarını oynayan Gençlerbirliği diğer tarafta 11 maçtır kaybetmeyen istikrar abidesi bir Sivasspor…
Gençlerbirliği süperligin gediklisi, bir zamanların şaşalı takımı. Rahmetlik İlhan Cavcav süper lige hatta süper lig kurulmadan önceki haliyle birinclige çıkarmış orada keşfettiği futbolcular ve ortaya koyduğu başarılarla yıllarca adından söz ettirmişti. İlhan Cavcav’ın ölümünden sonra cünyor Cavcav yani oğul Murat Cavcav mirası kötü harcadı. Babasının adının verildiği İlhan Cavcav sezonunda tarihinde ilkkez Gençlerbirliğini küme düşürdü. Tekrar çıktıktan sonra ise bir türlü düzen tutmuyor. Bu sezonun en istikrarsız en çok teknik ekip değiştiren takımı oldu Gençler birliği. Ligin son periyodunda ise kümede kamak için amansız bir mücadelenin içinde…
Sivasspor ise yine Gençlerbirliği gibi Süper lige çıktığı 2004/2005 sezonundan sonra sadece bir sezon küme düştü tekrar aynı hızla süper lige geldi. Ligin istikrarlı kulüplerinden birisi. Geçtiğimiz yıl Şampiyonluğa oynayan Kırmızı beyazlı ekip bu sezon başında yiğidoları biraz üzsede ikinci yarı ile müthiş bir geri dönüş yaptı. Son 11 Maçtan 6 galibiyet 5 beraberlik alarak 23 puan topladı ve Şampiyonluk istatistiği çıkardı. Bu iki takımın müsabakası bu nedenlerle bu haftanın sonucu en merak edilen maçlarından biri olacağı belliydi.
Müsabakaya Gençlerbirliği defanstaki eksikliklerle Sivasspor ortasahadaki eksikliklerle başladı. Sivassporda Kırmızı kart cezalısı Hakan Aslanın yerine ortasahaya Robin Yalçın Kayarken, sakatlıktan kurtulan Caner Osmanpaşa stoperdeki yerini aldı. Kenarda ise Boyd’un yerine Erdoğan forma giydi. Maça hızlı başlayan İstekli olan Gençlerbirliği, tutuk ve kontrollü başlayan Sivasspordu. Sivasspor 18. dadikada Robinle kaleye ilk isabetli şutu çeken takım oldu. Gençlerbirliği ise 25. dakikaka ilk isabetli şutunu Kaleci Ali’nin kurtarmasından kazandığı Korner atışından gelen topa çok iyi yükselen Diego’nun golüyle öne geçti. Duran topların önemli olduğu maçta bu gol beklenebilirdi ama Johanson’un golü hem beklenmez hemde unutulmaz bir gol olarak kayıtlara geçti.
İkinci yarıya Rıza hoca üç değişiklikle başladı. Cofie’nin yerine Glaudemir, Robin’nin yerine Felix ve Yatabarenin yerine Kayode’yi oyuna alarak top tekniği yüksek bir ortasaha oluşturdu. Ortasahanın savunma özelliğinden çok hücum gücünün yüksek olmasını istedi. Bu değişikliklerden sonra ilk yarı tempoyu düşürmek isiteyen Sivasspor tempoyu yükseltmeye, ilk yarı tempoyu yükseltmek isteyen Gençlerbirliği düşürmeye çalıştı. Her ne kadar oyunu rakip yarı alana yıksada Yatabare olmadığı için Sivasspor da sistem çalışmadı olay kaos futboluna döndü. Bunu gören Rıza hoca Savunmadan Ahmet Oguz’u çıkarak santrafor mevkiine Koneyi aldı ve maçı istediğini gösterdi.
Konenin girişi ile sistem tekrar çalıştı. İlk yarı süresince Gençler birliği savunmasının işlemez hale getirdiği Gradel tarafını değil sağ taraftan Erdoğan’ın ortaları ile gol aradı ve o GOL çok geçikmeden Felix’in kafasından geldi. O dakika itibari ile panikleyen Gençlerbirliği özgüveni gelen Sivasspor oldu. Sonrasında Kayode durumu iki iki yaparken duraklama dakikalarında bunalan Gençler birliği savunması POLAMARLA Sivasspor’un üçüncü golünü kendi kalesine gönderdi.
İstatistikler ihtiyacı olan kazanır desede Sivasspor Ankaradan üç puanı üç golle aldı ve seriyi sürdürdü… İki sıfırdan geri gelen bu takımı ve gerekli müdahaleleri zamanıda yapan Rıza hocayı kutlamak gerek…
