Bir yerde zincir kırılacak maçın birinde mutlaka yenilecektik ama ligin ilk maçında kendi sahasımızda yenilmesek iyiydi. Olsun; Aslan parçalarının canı sağolsun, daha kazanılması gereken çok maç, alınması gereken çok puan var. Nazar çıktı diyip geçmek lazım. Sivassporumuz geçtiğimiz senonun ikinci yarınsı itibari ile 19 lig maçında yenilgi yüzü görmeden sezonu kapatmış bu sezona ise Avrupa Konferas ligi maçlarında dört maç üst üse yenilmeyerek seriyi 23 maça çıkarmıştı. Konyaspor’u sezonun ilk maçında ağırlarken omuzlarında 23 maçlık yenilmezliğin apolet ağırlığını taşıyordu.
Ligin ilk maçı önemlidir elbette ancak bu maç Sivasspor’un bu sezon çıktığı ilk resmi müsabaka değildi. Hal böyle olunca Seyircide, Futbolcular da ilk maç heyecanından uzak çıktı sahaya, hatta bana göre gerektiği kadar konsantre bile değillerdi. Üzerlerinde üç gün önce oyanadıkları Batumi maçının yorgunluğu, akıllarında üç gün sonra oynayacakları Kopenhang maçının planı vardı. Sanki bu maç formalite maçı gibi başladı.
Sivasspor savunmanın göbeği hariç müsabakaya ideal on biri ile çıktı. Formda olanlar sahadaydı. Dinamo Batumi maçından farklı olarak Azubuke yerini Cofi’ye Sefa yerini Kayodeye bırakmıştı. Maçın başından gördük ki kırmızı beyazlı takımın ortasahası en az üç gün önceki kadar kötüydü. Ilk yarı süresince Konyaspor iki defa Sivasspor kalesini yoklarken, Sivasspor rakip kaleyi 40. dakikada bulabildi. Sivasspor 90 dakikilık müsabakada sadece 40 ile 50. dakikalar arasında 10 dakika kendi gibi oynadı ve rakip kalede pozisyonlar buldu. En önemli Gol pozisyonunu ise 67 de oyuna girdikten sonra Yatabare hazırladı. Topu ceza sahası dışından alarak rakiplerini çalımladı, tüm savunmayı peşine takarak ceza sahasına girdi topuk pası ile Gradel’i buluşturdu kale karşısında olan Gradel kendisinden beklenmeyecek kadar kötü bir vuruşla bu pozisyonu harcadı.
Bu maça gelene kadar biz Sivasspor teknik heyetini en çok rakip analizini iyi yaparak sıtratejiyi ona göre kurması ile övdük. Konyaspor maçında ise Rakibin hocası İlhan Palut Rıza Çalımbayı kendi silahı ile avladı. Sivasspor’un Avrupa kupalarında oynadığı dört maçı iyi analiz eden rakip dersini çok iyi çalışmış olarak sahaya çıktı. Topun arkasında kalabalık kaldı. Oyunu çok iyi daralttı, hadini bilirek oynadı. Öyleki rakibin en etkili ortasaha oyuncusu Hadzahmetoviç dahi orta yuvarlağı geçmeden maçı tamamladı. Sivasspor’un en etkili hucum silahı savunma beklerinin ilerye çıkması idi, rakip buna çok iyi tedbir aldı. Sukubiç ve Çekici ikilisi neredeyse 80 dakika Gol ortaları ile izlemeye alışık olduğumuz Uğur’u hiç hücuma çıkarmadı. Gulherme Bytyoı ikilisi ise Ahmet Oguz’a hiç şans tanımadı. Gradel kendi performansının çok altında kaldı. Hemen belirtmeliyim ki kim me derse desin Bu takımın bu sistemin Santraforu Mustafa Yatabaredir. Yatabare oyuna girene kadar rakip savunmanın tandemini oluşturan Ahmet Çalık ve Abdulkerim ikilisi hiç zorlanmadı….
Tribünlerdeki az sayıda taraftar Sivasspor heran Gol atar umudu ile son dakikalarda heyecana kapılsada ekibizin kötü futbolundan cesaret alan Konyaspor hucum elemanları yavaş yavaş kalemizi yoklamaya başladı. Tipik beraberlik maçı görüntüsü doğmuştuki Kalecİmİz ve Savunmamamızın yaptığı çok basit bir hatayı maçın başından itibaren hareketli oyunu ile tek başına savunmamazı zorlayan Cikalleshi affetmedi. 88. dakikada rakibe üç puanı getiren golü attı…
Evet Perşembe oyanan 120 dakikalık maçın yorgunluğu vardı, evet üç gün sonra oyananacak olan çok daha zorlu bir maçım mental dağınıklığıda vardı ancak kendi sahamızda ligin ilk maçında böyle olmamalıydı. Turu geçtiğimiz Batumi maçı ve bu maç Sivasspor ortasahasının defosunu ortaya çıkardı. Bu görüntü ile bu sezon bitmez. Eğer bizim üç kulvarda da hedeflerimiz var ise Yönetim kurulu tüm şartları zorlayarak transfer takvimi kapanmadan orta sahaya acil direkt oynayacak bir futbolcu transferi yapmalıdır, aksi taktirde kaçan balık çok büyük olabilir… Bu maça nazar çıktı der geçeriz ancak bundan sonra art arda mağlup olmamız halinde, ki Allah korsun, motivasyon moral hiç bir şey kalmaz.. Fırsat varken, bunun olmasına fırsat tanımamalıyız….
