Maalesef ki sezonun ilk maçında da pandemiden halen etkilendiğimizi gördük. Şöyle ki 2014-2015 sezonundan bu yana iç sahadaki lig başlangıç maçlarını hiç kaybetmemiştik. Gerek yeni oyuncuların uyum sorunu gerekse de diğer oyuncuların formsuz oluşlarının sonucunu aldık diyebiliriz. Birazda buna şansızlık eklenince puanla ayrılamadık. Karşında tipik bir Alanyaspor oyunu vardı. Top kendilerinde iken farklı, rakipte iken farklı oynayan kendilerine has sitillerini devam ettirdiler. Sivasspor olarak oyunun 3.bölgesinde yeni transferler Gradel ve Felix ile ataklara yön vermek istesekte, rakibin iyi pozisyon alışı Yatabare’yi etkisiz bıraktı. Ortasahada Robin’in oyun içinde kaybolması, Hakan’ın ise oyunu iki yönlü oynamak istemesi, topun rakipte daha çok kalmasına neden oldu. Rıza Hoca’nın oyun anlayışı olan, devamlı hücumu futbolunu düşünen, oyunu kanatlara yayan ve topu ileride tutma isteği maçın ikinci yarısında fazlasıyla sahaya yansısa da Ninga ve Gradel’in kendi çabaları ile pozisyon üretmeleri dışına çıkamadı.
Maçın Sorusu: Defans hattınada transfer gerekiyor mu? Rıza Hocanın ortasaha ve forvete takviye yapacağız demesi dışında birde defans bölgesine transfer yapılması Alanyaspor maçı ile görüldü. Yaklaşık 2 ay sahalardan uzak kalacak Appindangoyé’yi bu maçta çok aradığımızı söylersek onun kalitesinde bir stopere ihtiyacımız olacak gibi.
Maçın Oyuncusu: Maça önce sol önde başlayan ve sırasıyla 6 ve 8 numara da oynayan Max Gradel, maçta istekli oluşu, tecrübesi ve oyun aklıyla ön plana çıkarken, takıma alışma süresini biran evvel atlattığında Sivasspor’umuzun en önemli oyuncusu olacaktır.
Maçın Olayı: Sivasspor’umuzun pandemi nedeniyle seyircisiz oynadığı her iç saha maçında bir yanının eksik olduğu yine gördük. Bu ve bundan önceki maçlarda yiğidoların statta olmayışı, 12 adam olarak yer almaması, gücümüzü biraz olsun kaybettirdi.