Öncelikle sakat ve cezalı oyuncuların çok olduğu ve üstüne üstlük Dia Saba gibi hücum gücü fazla bir oyuncunda takımdan ayrılmış olduğu bir haftada süper ligin güçlü ekiplerinden Konya deplasmanın da iki gol bularak bir puanla dönmenin başarı olduğunu söyleyerek yazıma başlamak istiyorum.
Süper Lig’de yarım puanın dahi çok büyük önem arz ettiğini de unutmamamız gerekir, sezon başından beri kaybettiğimiz puanlara baktığımızda mağlup olduğumuz birçok karşılaşmayı beraberlikte tamamlasak belki de bugün ligin daha rahat bir noktasında yer bulabilirdik.
Tüm bu yaşadıklarımız geride kaldı. Geçmişle ilgili yapacak fazla bir şey yok artık önümüze bakarak alabileceğimiz kadar puan ve puanlar almalıyız. Geçtiğimiz hafta oynadığımız Galatasaray karşılaşmasının yankıları uzunca bir süre devam etti, verilmeyen golümüzün ne yazık ki verilmeme sebebi de halen bulunamadı. Hakemlerin keyfi uygulamaları neticesinde golümüzün iptal edildiği tüm futbol otoritelerince kabul edilmiş oldu. Doğal oalrak birçok müsabakalarda hakem hataları oluyor, yanlış kararlar veriliyor. Bunlar futbolun içerisinde olan durumlar ama bizim yaşadığımız durum oldukça farklı. Karşılaşma da attığımız golün iptali hatadan öte yapılan büyük bir yanlıştı. Futbol Federasyonu şeffaf davranarak VAR kayıtlarını spor kamuoyunu önüne sundu. Çünkü onlar da bu VAR kayıtlarını kamuoyunun önüne sunmamış olsalardı bu karşılaşmadaki pozisyonlarla ilgili açıklama yapma şansları olmayacaktı. Bu kararı alarak kendilerini kısmen kurtarmış oldular. Tabii bu arada olan Sivasspor’a oldu, giden Sivasspor’un puanı oldu. Bunun yanı sıra karşılaşmanın hakeminin verdiği birçok yanlış karar da yine bizlere sıkıntı yaşattı. Örnek verecek olursak Erdoğan Yeşilyurt’ta gösterilen kartları söyleyebiliriz ve akabinde rakibe verilmeyen kartları ekleyebiliriz. Bir de bunun üstüne üstlük Sivasspor tribünlerinden hakeme yapılan tepkiden dolayı ceza alan bir grup taraftarlar oldu. Böyle bir çelişkili durum futbol federasyonunun bu karşılaşma sonrasında yaptığı şeffaflığına yakışmayan durum olduğunun da altını çizmek gerekir. Bizim adalet anlayışımızda mutlaka tahrik önemli bir unsurdur. Bu maç özelinde tahrik unsuru dikkate alınmalıydı.
Konyaspor karşılaşmasına değinecek olursam bu karşılaşmada mücadele eden oyuncularımız kutlamak istiyorum, çünkü uzun süre forma şansı bulamayan birçok oyuncu bu karşılaşmada ilk 11’de yer buldu. Birçok önemli futbolcudan yoksun çıktığımız Konya deplasmanın da gösterilen performans ve alınan bir puan büyük başarıdır. Özellikle orta alanda oynayan futbolcularımızın aşırı formsuzlukları takım oyunumuzu olumsuz olarak en fazla zorlayan unsurlardan. Yediğimiz gollere bakınca yine basit hatalar yaptığımızı söyleyebilirim. Kanat oyuncusu Ahmet Musa’nın takıma katkı anlamında hiçbir etkisinin olmaması hücum gücümüzü oldukça düşürmekte. Yatabare’nin yokluğunda forma şansı bulan Karol Angıelski’nin de takıma katkı noktasında hiç katkı vermemesi maç boyunca hücuma dayalı oynama şansımızı elimizden aldı. Oyuna sonradan girip asist yapan Alaattin Okumuş ise neden daha fazla oynatılmıyor eleştirisine sebep oldu.
Sonuç olarak Lig’in güçlü ekiplerinden olan Konyaspor’dan deplasmanda bir puan alarak dönmek bu takım kadrosu ile önemli bir başarıdır. Artık ara transfer sezonunun geldiği şu günlerde geçen yılların aksine elimizi çabuk tutarak eksik noktalara takviyelerin bir an önce yapılması gerekir.