Süper ligde mücadele bir ay sonra başlayacak.
Kulüpler transfer dönemini oldukça kısır geçiriyor.
Hatta birçoğu ilk transferini henüz yapmadı bile…
Yabancılarla bırakın transferi pazarlığa bile oturulmuyor.
Milyon dolarlı veya eurolu transferler artık hayal oldu.
O yüzden özellikle Anadolu Kulüplerinde alt yapıya dönmek şart oldu.
Gençleri top toplayıcı görmekten vazgeçme zamanı geldi.
“Kampa paftan puftan 3-4 çocuk yazalım.” zihniyeti ve kandırmacası artık bitti.
Kral ( Süper lig) artık çıplak…
Çocuklarımıza güvenmekten başka sermayemiz kalmadı.
Arda Güler örneğini hepimiz yaşadık.
Sivasspor- İstanbulspor maçını izlerken umutlarım bir kat daha arttı.
Lig maçı havasındaki hazırlık maçını 90 dakika gözümü kırpmadan izledim.
Yeni transfer Emrah Başsan orta alanda 40 yıllık Sivasspor’lu gibi oynadı.
Harika bir gol ve asistle 45 dakikalık oyununu taçlandırdı.
İlk yarıda konuk takım bir kez korner atışı kullandı.
Sivas cephesinde ilk yarıda A takım oyuncuları forma giydi.
Sivasspor ilk yarıda topun ve oyunun tek hakimi oldu.
Kaleci Emre Satılmış’a geri pası verilmese topa dokunmadan maçtan çıkacaktı.
İlk yarı 2-0 Sivasspor’un üstünlüğü ile sona erdi.
Sivasspor’lu gençler ikinci yarı sahaya indi.
Bu kez roller değişti.
İstanbulspor ikinci yarıda A takım ağırlıklı oynadı.
Kale’de Ali Şaşal, Sağ bekte Murat Paluli ve ilerde Karol vardı.
Özkan defansı tek başına toparladı.
Murat Paluli adeta tecrübesini konuşturdu.
Kanatta Emre Gökay, Mert Dursun ve Eren Kaya oynadı.
Orta alanda Yunus Emre zeki oyunuyla ön plana çıktı.
Armin Derlek yetersiz fiziği ile bal yapmayan arı gibi dolaştı durdu.
Takımın tek forveti Karol Angileski çok fazla top ezdi.
Ağırlığını oyuna bir türlü koyamadı.
Yeni sezonda Karol’a kesinlikle bel bağlanmamalı…
Alternatifleri mutlaka hızlı bir şekilde takıma kazandırılmalı.
Bu takıma hangi mevkide oynarsa oynasın katacağı hiçbir şey yok.
Oyuna sonradan dahil olan Eren Kaya attığı akıl dolu golle ayakta alkışlandı.
Her iki yarıda farklı 11 izledik.
Servet Çetin hocayı ve ekibini de ayrıca tebrik ediyorum.
“Rakibini ısıran bir oyun ”düşüncesinin sahaya yansıması dikkatlerden kaçmadı
Alınan 3-0’lık skordan bağımsız konuşuyorum.
İstanbulspor maçını iyi ki izledim.
Aslında bu karşılaşmayı tüm yiğidoların da izlemesini çok isterdim.
Çok keyif aldım ve bir o kadar da gururlandım.
Sivas’ın gençlerinin yolu çok açık ve ışıl ışıl parıldıyorlar.
Onlara olan güvenimizi gösterelim.
Sorumluluğu korkmadan yükleyelim.
Kazanan Sivas ve Sivasspor olsun.
Güzel günler çok yakın…