Kulüplerin her gün bir futbolcuyla adı çıkıyor.
1.gün: Anlaştı. İmzaladı. Forma giydi.
2.Gün: Anlaşamadık. İmza atmadı. Formasını çıkardı gitti.
İşte böyle geçiyor bu haftalar ve aylar…
Sonra kamp başlıyor.
Paftan, puftan doluyor kadrolar.
Antrenman malzemesi oluyor ve dönüyorlar.
Yetenekli gençler bir sonraki sezona kadar unutuluyorlar.
Sosyal medyada takımlarını takip eden taraftarlarda isyan ediyorlar.
Kulüp yöneticileri sessizliğe bürünüyor.
Teknik adamlar sus pus olmuş konuşamıyor.
Herkes günü kurtarma peşinde mesaisini tamamlıyor.
Kopyala, yapıştır sayfaları bir günde bir kulübü baştan kuruyor.
Boşta kalan futbolcuyu 3-5 takıma yazıyorlar.
İmza attırıp, ertesi gün vazgeçti diye kolayca yazabiliyorlar.
Kısaca biraz Transfer dönemi yalan dönemi gibi oluyor.
Kaynak yok, bilgi sakat ama okuyucu her zaman çok …
Arz talep meselesi gibi bir şey düşünün…
En çok yalan haber yazılan sayfa, site, platform okunma rekoru kırıyor.
Kulüpler sosyal medyasını iletişim anlamında kullanamıyor.
Yalana, dolana cevap veremiyor.
Ne diyelim yalanınız bol olsun…