Bir zamanlar Efeler Ligi’nde oynayan, tüm elit voleybol takımlarını yiğidolara izlettiren, tribünlerde ailece maça gelen voleybolseverlerle dolu bir voleybol takımımız vardı. Yanlış yönetimler, yanlış tercihler ve ego savaşları derken en tepedeki takımımız bir bir eridi, aktı ve tarih oldu.
Zamanla alt liglerde mücadele eden Gençlikspor, CÜSK, Gazi Lisesi ve İl Özel İdaresi takımları da kaybolmaya başladı. Erkeklerde yıllardır bir lig takımımız zaten yok. Bayanlarda ise İl Özel İdaresi voleybol takımı da bu yıl liglere katılmayarak Sivas’tan hiç bir takımımız profesyonel liglerde yer almamış oldu.
Aslında erkeklerde hep yetiştiren bir şehir olarak göze çarpıyoruz. Türkiye’nin tüm liglerine oyuncu gönderen güzide bir alt yapımız var. Ancak bu gençlerimize liglerde Sivas yazan bir forma giydiremiyoruz ve onlarca gencimizi Halkbank’a, Akkuş’a, Niksar’a, Sungurlu’ya, Denizli’ye gönderiyoruz.
Ayrıca bayan oyuncuların birkaç ayrı kulüpte fırsat bulduğunu ama asıl üretimin destek olmamasına rağmen erkek oyunculara verilmesi gerektiğini ihraç ettiğimiz gençlerden anlıyoruz.
Planlı, projeli, uzun vade hedeflerle üst liglerde kalıcı şehirlerden olabileceğimizi, ilimizin gençliğine daha umutlu, daha başarılı bir spor geleceği sunabileceğimiz ve bu alt yapının şehrimizin yetenekli çocuklarında fazlasıyla olduğunu her geçen yıl görüyoruz.
Son günlerde filenin sultanlarının tarihi başarıları ile gurur duyduğumuz, 7 den 77 ye tüm Türkiye’yi ekranlara kilitleyen bir voleybol takımımız varken, en çok izlenen ve en çok dikkat çeken spor dalı voleybol olmasına rağmen bu sinerjiyi şehrimiz voleyboluna maalesef ki aşılayamıyoruz.
Şehirde voleybol adına sadece kurumlararası voleybol turnuvası ve mecburiyetten dolayı altyapı maçları ile koca bir yılı tamamlayacağız. Bu durum bazılarımız için “aktivite oluyor hiç yoktan iyidir” şeklinde düşünülse de, salonda lig takımı yoksa o şehirde o spor dalı geri planda demektir.