Rizespor taraftarları ile Sivasspor taraftarlar grupları son birkaç sezondur kardeşlik hukuku ile hareket ediyor. Her iki takımın destekçileri kendi maçlarında karşı takım lehine tezahüratlar yapıyor. Bu iyi bir şey, sporun ruhuna uygun. Spor barış, kardeşlik sosyalleşme ise bu alkışlanacak bir durum. Her iki şehrin takımı o şehirlerin insanları arasında bir dostluk köprüsü kurmaya vesile olmuşsa spor için onca harcanan emek ve paranın karşılığı alınmış demektir.
Lakin hemen belirtmeliyim ki Rizespor’u sevmem. Rizelileri severim ama Rizespor’u sevmem. Sevmem çünkü sebebi var. 2001 – 2002 Sezonunda birincilikte şampiyonluk mücadelesi verirken Akçabat Sebatsspor ile el ele vererek maçı oynamadan berabere bitirmek sureti ile Sivasspor’u saf dışı bırakıp lige çıktılar ya işte o gün bu gündür sevmem, sevemem…
Saha içerisine dönecek olur isek deyim yerindeyse Rizespor Sivasspor’a ters gelen bir ekip, her dönem, her kadro ile ne hikmetse Rizespor’a karşı mücadele ederken futbol şansı Sivasspor’un yanında olmaz. Şimdiye kadar yaşadıklarımız bunun acı tecrübesi ile dolu. İşte bu nedenle bu karşılaşma öncesinde Sivasspor son dört maçını kazanan, Rizespor ise ligin başından itibaren hiç deplasman maçı kanamamış bir takımı olmasına rağmen tedirgindim. Tedirgin olmamı destekleyecek verilerde vardı üstelik. Son derece soğuk hava şartları, yedi eksik oyuncu ve onlara oyun içinde yenilerinin eklenmesi tedirginliğimi güçlendirdi.
Sivasspor eksi sekiz derecede yedi eksikle çıktı rakibinin karşısına. İlk yarı ne soğuğu nede eksikleri hissettik. Sadece Max’ın tutuk oyunu bizi skordan etti. Bulduğumuz bir çok pozisyonu hunharca harcadık. Oynanan oyun ikinci yarı için umut Vaat etti. İkinci yarının başlaması ile bu umut yok oldu. İkinci yarının hemen başında rakibin on kişi kalması bile umudumuzun tekrar yeşermesine yetmedi. İkinci yarıda ilk yarının aksine, mücadeleden kaçan, gamsız, bıkkın bir Sivasspor izledik.
Rıza hoca ne zaman oyuna müdahale edip oyuncu değiştirse sonuç alırdık umudumuzu ona bağladık. Hoca Erdoğan Kayode değişikliğini yapmasının hemen ardından da öne geçtik. Lakin Ruhsuz oyun skoru korumamıza engel oldu. İki dakika sonra eksik Rizespor topu iğne deliğinden geçirerek beraberliği sağladı. Sonra, sonrası tam bir keşmekeş. Sahada ne oyun kaldı ne taktik nede strateji. Doldur boşalt.. Onu da akıllı yapamayınca soğuk hava iyice buz kesti. Maçı dokuz kişi ile tamamlayan rakip altın değerinde bir puanla ayrıldı Sivas’tan… Biz yol kazası deyip geçelim amma Sivasspor’un bu maçtan çıkarması gereken çok ders var…