Ülkemiz yer küre üzerindeki jeopolitik konumu, enerji koridoru olma özelliği, işlenmemiş yer altı zenginlikleri, tarım alanları, dinler ve kültürel tarih açısından olan zenginliği ile yüksek stratejik öneme sahip bir ülkedir. 1071’de fiziki olarak girdiğimiz bu coğrafyada son asra kadar kendi irademizle hükmettik. Bu topraklardaki Müslüman Türk varlığından rahatsız olanların oyunları Devlet-i Aliye’nin dağılması neden oldu. Ardından kurulan Cumhuriyetimizin özellikle Atatürk’ten sonraki dönemlerinde milli idarenin dış etkilerde kaldığını inkâr edemeyiz. İnönü ile başlayan bu süreç Menderes döneminde artarak devam etmiştir. ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’e ait olduğu iddia edilen “Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir.” İfadelerini aslında durumun özetidir. Bilindiği gibi Kissinger dünyadaki Yahudi i lobisinin en etkili isimlerinden birisidir.
Türkiye bu süreçte ne zaman tam bağımsızlık yolunda ciddi bir adam atsa ya zemini oluşturulup darbeler gerçekleştirilmiş ya da oluşturulan suni iç çatışmalar ve terörle meşgul edildi. 15 Temmuz hain darbe girişimi de bunlardan birisidir. PKK terörü, sağ-sol olayları, mezhep çatışmaları buna örnek gösterilebilir.
Yakın tarihte ülkemizdeki gelişmelere bakarsak, Türkiye bölgesine baş kaldıran, kendi çıkarları doğrultusunda dış politika üreten, emperyalist ülkelerin gölgesinden çıkarak uluslararası arenada kendi iradesiyle politika üreten bir ülke haline geldi. Kara sınırları içerisinde Petrol-gaz arama düşüncesi bile ifade edilemezken bugün açık denizde petrol ve gaz sondajları yaparak hak iddia eden bir ülke konumuna geldik. Müttefik olduğumuzu söyleyen emperyalist ülkenin uygun gördüğü kadar, uygun gördüğü teknolojiyle silahlanırken bugün istediği ülkeden istediği silahı alan, kendi yerli ve milli savunma sanayisini geliştirmiş ve dünyaya silah satan bir Türkiye var. Karabağ için dua edip türküler yakarken bugün Karabağ’ın kaderine etki eden bir Türkiye var artık. Artık, Kuzeyde terörle mücadele faaliyetleri kapsamında sınırın ötesine geçmek istediğimizde okyanus ötesinden izin beklemiyoruz. Tam bağımsızlık yolunda önemli bir baş kaldırışı yaşadığımız çok önemli bir tarihsel süreçten geçiyoruz. Bu kritik eşik bu coğrafyadaki Müslüman Türk varlığının devamı için çok önemlidir. Milletimize bu eşiğin geçilebilmesinde büyük vazifeler düşüyor.
Uyanık olmak, oyunları görmek ve bozmak zorundayız. Çünkü Türkiye sadece Türklerin yönetebileceği kadar önemli bir ülkedir.