Yine kendi evindesin ve yine kaybediyorsun. Maç öncesi sakat oyuncuların açıklamasından sonra sahaya çıkacak Sivasspor onbirini tahmin etmek zor olmadı. Bu sezon ki hücum ağırlıklı kadroyu ilk defa gördük. Gördük görmesine ama sadece ilk yarının ilk yirmi dakikası ve ikinci yarının son on dakikasında hucüm yapan takım izledik.
Rakibin ortasaha kökenli iki kenar beki ile ilk defa oynama dezavantajını malaesef lehine çeviremeyen ve pozisyon bulmakta çok zorlanan Sivasspor vardı. Rodriguez ile birisi yüzde yüz olmak üzere iki tane net pozisyonu bonkörce harcayınca rakip devreye girmeden hemen cezayı kesti. İlk yarıda koşan, yorulan Rodriguez’e eşlik edemeyen Keita iki isabetsiz şutu sonrası kendini oyundan düşürdü. Zaten kanat forvet oynadığı her maçta istediklerini yapamayınca kendini bırakan oyuncu rolüne dönüşüyor.
Maçta Sivasspor adına göze çarpan eksikliklerin başında kazanmış olduğu duran topları kullanamaması dikkat çekti.Her duran top organizasyonunda bocalayan, istediği gibi kullanmakta zorlanan ve hepsini rakibe veren Sivasspor vardı. Uğur’un ve Murat’ın ataklara çok fazla katılamaması ve Uğur’un ortalarının isabetsiz oluşu kanat etkinliğini fazlasıyla kaybettirdi.Menig ve Bekir hamleleri takımı ileri atsada Koita’nın rakibin uzun savunma arasında kaybolmasına engel olamadı. Bülent hocanın kulübeden hamle sayısının sınırlı olması, yorulan bazı oyuncuların sahada kalmasına neden oldu. Başta Manaj, Alex ve hatta Emrah’ın bile sahada yer almaması kırmızı beyazlıların gol yollarında etkisiz hale getirdi.
Sakat oyuncuların çokluğu, dar kadro,maç eksiği olan oyuncular ve bunlara birde kendi evinde zorlanan bir Sivasspor takımı varken karşına ligin topla oynamayı çok seven, ne oynadığını en ince ayrıntısına kadar bilen, tamamı teknik oyunculardan kurulu, girenle çıkan oyuncu arasında kalite farkı olmayan Başakşehir takımı çıkıyor bunuda unutmamak lazım. Zaten Bülent hocanın maç sonu söylediği gibi “rakibin kaliteli ayaklarının çok olması” Başakşehire üç puanı getirdi.