Sessizlik, bazen iyidir.
Konuşmak ve yazmak ondan daha iyidir.
Bahattin Eken’i sevmeyebilirsiniz.
Bülent Uygun’u beğenmeyebilirsiniz.
Mustafa Ateş’i de eleştirebilirsiniz.
“Basın sözcüsü nerede, neden konuşmuyor. ”diyebilirsiniz.
Siz taraftarları yeterli bulmayabilirsiniz.
Taraftarlarda sizi beğenmeyebilir.
Basına ve taraftarlara kapılarınızı açabilirsiniz.
Hatta tamamen kapatabilirsiniz.
Storelerinizde yeterli ürün olmayabilir.
Taraftarlar ürünleri yeterli bulmayabilir.
Destek olsun diyerek sırf üründe satın alabilir.
Storede ki eski bir takım fotosunu değişmeyebilirsiniz.
Soru ve sorunlarınıza sürekli bir muhatap arayabilirsiniz.
Belki muhatabınızı da bulamayabilirsiniz.
Taraftarlar olarak, Yönetim kuruluna “işinizi düzgün.“yapın.
Bülent Hoca’ya “hocam taraftarlarla uğraşmayın”
“Siz yeşil sahaya odaklanın.“
“Biz sahada futbol görmek istiyoruz. ”diyebilirsiniz.
Hakaret ve aşağılayıcı söz sarf etmediğiniz müddetçe
Eleştiri hakkınızı dozunda kullanabilirsiniz.
Bunların hepsi hayatın günlük akşına olağan şeyler.
Ancak, Sivasspor’u yalnız bırakamaz,
Sivasspor’a sırtınızı çeviremezsiniz.
Şahısları sevmemek, tribünleri terk etmek anlamına gelmez.
Şu asla unutulmamalıdır.
Sivasspor’da dün İsmail Kartal, Werner Lorant,
Roberto Carlos ,Rıza Çalımbay, Sergen Yalçın,
Mesut Bakkal, Samet Aybaba, Okan Buruk, Servet Çetin vardı.
Bugün Bülent Uygun var.
Yarın bir başkası olabilir.
Sevgili Yiğidolar, odak noktamız Sivasspor olsun.
Birbirimize karşı nefret dilini lütfen kullanmayalım.
Sevgi dilini kullanmaya gayret edelim.
Günün sonunda hep birlikte, ”Kazanan Sivas oldu. ”diyelim.
İletişim çağında, iletişimimizin kopmaması dileğiyle.
(Günün Sözü)
“Mahkeme Kadıya Mülk Değildir.”