Yurtdışına çıkan Türk turist kafilesinin öğrendiği ilk kelimeler, genellikle “günaydın, nasılsın ve ne kadar?” Selamlama ve soru cümleleri olup, devamI8nda da hep şu cümleleri öğrenirler.
“Chicken menu plaese, I’m Muslum” Türkçesi şudur. “Tavuk menü lütfen, bizler Müslümanız”. Bunu da, dinimizce haram olan domuz eti tüketmemek, yurtdışında günaha girmemek için kullanırız.
Halbuki Hac ibadeti dışındaki Türk turist kafilelerin uğrak yerleri genellikle publar, diskolar, gece kulüpleri, body shower’ciler vb. olur. Özellikle gece geç saatlerinde otelin lobisinde otururken, kafilenizden bir kaç kişi gelip te “biz bir dışarıya bakıp geleceğiz, saatin pili bitmişti, varsa saatçi” diye etrafa boncuk dağıtan arkadaşlarınızın ilk gideceği yer gece kulüpleri ve suni teneffüs eğitim kursları olur.
Yine bu davranış harama olan yüksek hassasiyetimizdendir.
Fakat bu şen şakrak turist kafilesinin domuz eti ve günah hassasiyetine karşı çabası nafiledir.
Çünkü en büyük domuz eti tüketimi kendi ülkesinde ve günahın envai çeşidi de yine kendi ülkesindedir.
Tarım bakanlığını nadiren yaptığı iyi işlerden birisi olan, bu hileli gıda üreticileri ve tağşiş yapanları deşifre ettiği bu liste, geçtiğimiz günlerde yeniden açıklandı.
2024 yılı itibariyle güncellenerek.
Aralarında eski aşina yüzler varken, yeni yeni heyecanlı dinamik genç isimlerin de olduğu bir liste.
Tamamına bakamadım ama aralarında Sivas’tan firma olmaması oldukça gururlandırdı bir de o kadar sevindik.
Çok şükür domuz eti yememişiz ayrıca sucuğumuz pastırmamız helalinden ve son derece sağlıklı.
Bu konuşulması gereken diğer bir konu.
Asıl konu domuz eti katılan yada domuz etinden üretilen sucuğun, etin köftenin, harcın hurcun tüketimini bu kadar kolaylıkla yapabiliyor olmamız.
Yurtdışında kaldığımızda domuz eti yememek için kırk dombalak aşan bizler, Müslüman ülke olan Türkiye’de domuzun göbeğinde geziyormuşuz.
Özellikle tanınmış ve bilinen markaların üretimlerinde domuz etini fütursuzca kullanma hakkını ve cesaretini nereden bulduklarına bakalım mı?
İlki yine tarım bakanlığının maalesef son 10-15 yılda hayvancılığı getirdiği nokta.
Ülkede sığır kalmadığı gibi, milyonlarca ton ithal edilmesine rağmen et fiyatlarının zirve yapması.
Diğeri domuzunda, diğer besi hayvanları gibi kasaplık hayvan statüsüne alınması.
Yani turistik otellerde, yabancı turistlerin ihtiyaçları için domuz eti çiftliklerine bir şekilde getirilen yabani domuzlar yada burada üretilen domuzlardan, gıda üretimine bir şekilde girişin olması.
Her ikisi de tarım bakanlığın beceriksizliği ve denetimlerinin yetersiz oluşu nedeniyle gerçekleşiyor.
Bu arada söyleyelim, Adana’da et ürünleri, Kayseri de, Afyon’da sucuk ve pastırma tüketirken bir daha seçici ve dikkatli olunuz.
Sivas Köftesini de gözü kapalı tüketebilirsiniz, Bizde Ahmet, Mehmet, İzzet farketmez.
Afiyet olsun.