Yılın son güneşli gününde sıcak bir galibiyet. Zor bir fikstüre girerken Rizespor karşısında alınan 3 puan tabiri caizse altın değerinde. Aslında çok farklı anlamlara içeriyor. Mesela Bülent hocayı istifadan dönderdi, sessiz kalan yönetimi cesaretlendirdi, Manaj’sız kazanıldı, tribündeki yiğidoları Avrupa mücadelesi için heyecanlandırdı.
İki takımında oynadığı futbolun seyir zevki olmasa da kırmızı beyazlıların aldığı galibiyet rakibi dibe yollarken kendisini ilk yediye attırmış oldu. Sivasspor maça pres yapıyormuş gibi başlasa da sekinci dakika da defans oyuncularının arasından seken topa rakibin dokunuşunu engelleyemeyince maçın başında geriye düştü. Kırmızı beyazlı oyuncular gol sonrasında konsantrasyonları düştü ve peş peşe rakibe iki net pozisyon daha verdiler. Karşılık olarak Murat ve Koita’nın cılız vuruşları neticesinde cevap vermeye çalışsalar da başarılı olamadılar. Bir diğer cılızlık ise hakemin saha içindeki otoriter duruşunun altında yatan taraflılığı oldu. İkili mücadelelerde inisiyatifi hep Rizespor lehine kullanan hakem Cihan Aydın, göstermiş olduğu sarı kartlarla oyunun dengesini ilk yarıda kaybetti. Buna rağmen Sivasspor’ın ilk yarıdaki tek üstünlüğü korner atışları oldu.
İkinci yarının başında Sonko’dan beklenmeyen klas bir frikik golü ile maçta skor eşitlendi. Gol sonrası rakip Rizesporlu futbolcular bir bir oyundan düştüler. Dinamo oyuncuları Amir’in dikine pasları ile etkili olmak isteseler de yine Sonko’nun attığı golle tamamen oyundan koptular. Uğur’un yoğun itirazları sonucunda kırmızı kartla oyundan çıkması her ne kadar Sivasspor’u on kişi bıraksada rakipte beraberliği sağlayacak güç kalmamıştı. Bülent hoca savunmayı beşli bloğa hatta son 10 dakika sahada sadece hücum oyuncusu olarak Koita’yı bırakarak üstünlüğünü korumayı başardı.
Maç sonrasına gelecek olursak; istifa etmeyi düşünen ancak yoğun istekler sonucunda bu kararından vazgeçen Bülent hoca böyle anlamı fazla olan galibiyete imzasını atarak ayrılması yanlış adım olurdu. Her ne kadar tepkiler, eleştiriler olsa da alınan galibiyetler hepsini unutturur. Şuan Bülent hoca her şeye ve herkese rağmen daha güçlü hale gelmiştir. Bu güç takımın gücüne güç katmıştır. Hocanın kendine has tarzıyla maç sonu konuşmasından dua ederek ayrılması da içinde büyüyen yanardağın sadece Allah’a sığınarak aştığını da göstermiş oldu.