Suriye neredeyse 15 günde düştü. Yıllarca başta Amerika’ya, İsrail’e direnen Suriye ve Esat yönetimi ortalama 15 günde düştü.
Ne bir direniş, ne karşı koyma, hiç birisini göremedik. Neler oldu acaba derseniz, uzunca sayfalar dolusu yazılar çıkar ama.. Asıl neden Rusya’nın Esad’ı gözden çıkartması.
Neye karşılık derseniz, benim düşüncem “Ukrayna çıkartmasının sınırlarının değişeceği” Sadece Ukrayna değil hedef şimdilik. Birincisi bu.
Bir diğeri ise, ülkemizde olduğu kadar Avrupa’nın bir çok yerine yayılan göçmen meselesi. Artık güpegünsüz İngiltere’de Fransa’da hatta Amerika’da bile gettolarda başlayan bu göçmen yada mülteci akımı, yavaş yavaş radikal İslamcıların himayesine girmeye başlamıştı.
Bunların en iyi toplanabileceği yer, yine onların gölgesinde olan HTŞ tarafından organize edilebilir düşüncesiyle Suriye’de bu işin bitirilmesini gündeme getirdi.
Bence konu ve düğüm burada çözülüyor.
Ama korkumuz, bu akımın Türkiye’ye sıçraması. Sıçrarsa, çok farklı bir yöne doğru yelken açılır. Allah korusun diyelim.
SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN LAN?
Okuyucularımız yadırgamasın, bu sözler bana ait değil, son derece görgüsüzce edilen bu sözler, bindiği uçakta serkeşlik yapan bir zartı muhtereme ait.
Çok muteber ve muhterem bir zat olmadığı her halinden belli ama,benim bile yazımın konusunu değiştirecek kadar imalı ve anlamlı bu konuşmanın, içerik analizini yapayım dedim.
Sonradan araştırdım bu zurt, pardon zart, Türkiye’de 2005 yılında devlet tarafından 1997 yılında özelleştirilen lastik firmasının sahibi yada ortaklarından. Çok terbiyesizce bir tabir kullanılıyor. “Gel lanburaya p.ç.” Belli ki alkolün etkisi var, içkiyi ağzıyla değil de neresiyle içtiği pek belli olmamış galiba.
Daha ne ben ne de bir arkadaşıma bu marka lastiklerden aldırmam. Neden derseniz?
Ders alınmıyor, çünkü ders verilmiyor.
Ama asıl mesele de bu değil farkında mısınız? Bana en çok dokunan sözü, “Ben milyar dolarlık adamım lan, Türkiye’yi satın alırım ulan vb”
Türkiye parayla satın alınacak hale mi geldi, diye sormadan geçemiyor insan. Zenginliğini, sınıfsal ayrımcılığın ülkemizi son 20-30 yılda getirdiği hale bakar mısınız?
Bu vatandaş ne kadar vergi ödüyor merak ediyorum, Türkiye’yi satın alabileceğini höyküren zartı muhterem. THY yasaklılar listesine almış, iyi de yapmış, çok büyütülmeli mi bu konu? Değil..
Ama verdiği mesaj, ülkemizi yönetenlerin, ciddi ciddi düşünmesi gereken, toplumun alt katmanlarında büyüyen telaş ve endişenin giderilmesi açısından bazı adımların atılması gerekliliğinin bir kez daha altını çizmiyor mu?
Bu ülkenin kanla çizilen sınırı masa başı oyunlarıyla, kanla alınan her karışı da Amerikan dolarlarıyla becayiş edilemeyecek kadar kutsaldır. Sanıyorum önümüzde bir Suriye masalı varken daha iyi anlaşılır.