Fazilet, erdem demek. Erdem ise, ahlakın övdüğü ve ahlaklı olmanın gerektirdiği doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, ölçülülük gibi niteliklerin ortak adı olarak kabul edilir. Felsefe biliminde, ruhsal yetkinlik insanın ahlaksal olarak iyiye yönelmesi olarak tanımlanıyor. İnsanın ve yaşamın anlamına faziletli, erdemli olmak diyebiliriz.
Anadolu basının en güzel ve anlamlı tanımını, Yüce Atatürk “Fazilet adaları!” diyerek yapmıştı. Bu tanımdan hareket ederek, gazeteciliği, emek, sevgi ve yetenek işi olarak gören Yücel Yönal’a; karda, buzda, tipide, fırtınada ya da kavurucu sıcak benzeri en çetin olumsuz koşullarda solmayan, pes etmeden ayakta kalan Fazilet Çiçeği demeliyiz.
Sivas’ta yediden yetmişe kadar, Sivas ve Gazeteci kelimelerini üçleyecek olsanız, herkes “Yücel Yönal” diyerek tamamlar. Sivas Valiliği kadirşinaslık gösterip, on beş yaşından beri gazetecilik mesleğinin içinde bulunan seksen üç yaşındaki Yücel Yönal’ı hazırlattığı bir kitapla onurlandırdı. Başarıları ile Sivas’ın örnek kişisi olarak taçlandırdı.
“Gazeteciliğe Adanmış Bir Ömür: Yücel Yönal” adlı kitap, marifetin iltifatı olarak bütün yurda örnek bir çalışma oldu.
Sivas Valisi, Dr. Yılmaz Şimşek’in tanıtım yazısında belirttiği gibi o, daha uzun yıllar memleketimize bilgi ve tecrübeleri ile hizmet edecek. Daha önce yaptığı gibi, Aşık Veysel, Şifalı balıklar gibi daha nice Sivas değerlerini tanıtacak, tanımsanmasına katkı verecek.
Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, “Gazeteciliğe Adanmış Ömür” kitabı için yazdığı önsözde; onun, gazeteci sıfatının içini doldurduğunu ve Sivas’ı kültürü, sanatı, sporu, edebiyatı, turizmi ve dahi her yönüyle tanıtan, memleketteki her gelişmeyi hem yerel hem ulusal basında paylaşan güvenilir kalem olduğunu belirtiyor.
“Gazeteciliğe Adanmış Bir Ömür Yücel Yönal”ı , büyük bir özveri ve titizlikle hazırlayan, modern zamanın vakanüvisti diyebileceğimiz, Ahper Nuri Delican ve Turgay Kural kitaba, Yönal ve deneyimleri ve anılarına ilişkin belgesel olabilecek söyleşiler eklemiş.
Yücel Yönal, 5 Aralık 1942’de Sivas Sularbaşı Mahallesi’nde doğdu. Başöğretmen Şükrü Yönal ve Adliye Kâtibesi Kadriye Yönal’ın ortanca oğluydu. Annesi Kadriye Hanım’ın babası Kaymakam (Yarbay) İsmail Hakkı Efendi, 1. Dünya Savaşı sırasında esir düşmüştü
Baba tarafından dedesi, Sivas Bezzazlar Çarşısı’nda, Terzi Abdullah Efendi’ydi. Yücel, tatil günlerinde burada çalışırdı. Ben de aynı çarşıda yüncülük yapan akraba ve eniştemiz Zeki Başyıldız ile kardeşi Zekeriya Başyıldız’ın dükkanlarına giderdim.
Yücel Yönal, bugüne kadar 50’ye yakın gazete, ajans ve dergide muhabirlik, meslek örgütlerinin üyeliğini yaptı. Anadolu’da yazılı basının yaşayan tarihiydi. Mesleği onun için bir sevdaydı. Karşılaştığı zorlukları, yeni nesil meslektaşları anlayamaz. Ancak sekiz kareli film, bir karesini bile boş geçmenize imkânınız yok. Bağlı bulunduğunuz ajans veya gazeteye haber geçebilmek için saatlerce telefon sırası beklemek…
Sivas’ta faaliyet gösteren diğer gazetelerden daha hızlı bir şekilde ulusal basına ve ajanslara haber geçmek isteyen Yücel Yönal, zamanla kazandığı mesleki tecrübeler sonucu olayların nasıl sonuçlanacağını tahmin ederek bazı haberleri bu yöntemle ajanslara geçmişti. Kimi zaman da tahminleri geçekleşmeyince zon durumda kalıyordu.
Altmışı aşkın yıldır sürdürdüğü mesleği ile ilgili onurlu ödüllerin sahibi oldu.
Yücel Yönal ilk kez, 1957 yılında arkadaşı Kutman Ersoy ile birlikte “İşte Sivas”, “Bilseydik Yaşamazdık” adlı ilk fotoğraf ve şiir sergisini İstasyon Caddesi’nde bulunan Rauf Orbay İlkokulunda açmıştı. Daha sonraki yıllarda sergiler birbirini izledi. Kendisi çektiği Aşık Veysel’in fotoğraflarından olan sergileri çeşitli yerlerde açıldı. Yine bu resimlerden oluşan “Uzun İnce Yolda Âşık Veysel” adlı kitabının hazırlanmasında editörlüğünü yapmış ve sunuş yazısını yazmıştım.