reklam
reklam
DOLAR36,5171% 0.1
EURO38,3550% 0.13
STERLIN46,4116% 0.14
FRANG40,7330% 0.04
ALTIN3.392,69% 0,17
BITCOIN86.650,96-8.16

VAKTİNE KALAN SÜRE

:
için vakti

Cemreler Düşerken Ramazan’a Kavuşmak

Yayınlanma Tarihi : Google News
Cemreler Düşerken Ramazan’a Kavuşmak

Bu sene aynı zaman dilimine denk geldi Ramazan ayı ve cemrelerin düşmesi…

Her ikisi de umudun, yenilenmenin ve yeniden hayata adapte olmanın bir dönemin başlangıcıdır. Biri soğuk ayazların karlı günlerin ve insanın içine kapandığı bir mevsimin nihayete erip, sıcak günlere ilk adımı atmanın, yeşermenin, ısınmanın, dışarıya çıkmanın çiçeklerle açan baharın başlangıcına açılan umut günleridir. Diğeri insanın ruh dünyasının ablukası altında kaldığı günübirlik meşgalelere dur deyip kendine, içine ve özüne doğru yönelerek arınmanın, aydınlanmanın ve yeniden hayata çekidüzen vermenin günleridir.

Birinde üç cemre var: Havaya, suya ve toprağa düşer sırasıyla…

Öbüründe üç merhale vardır başı rahmet, ortası mağfiret, sonu günahlardan kurtuluş…

İşte bu sene cemre havaya düştüğü günlerde ramazanın rahmetiyle kuşanıyor insanoğlu. Bir yanda kış boyunca ayazıyla soğuğuyla karşı karşıya kalan insan düşen cemre ile ısınan havalara, açan güneşe kavuşuyor. İkinci aşamada cemre suya düşecek, buz tutan sular ısınmaya, buharlaşmaya ve etrafını yeşertmeye başlayacak. Ve Ramazanın orta kısmında mağfirete ulaşacak insan arınacak ve temizlenecek. Nihayetinde cemre toprağa düşerken ramazanın son dilimiyle insan kurtuluşa erecek… Üst üste örtüşen ve insan ömründe bir iki kez ancak denk gelen bir zaman diliminden geçiyoruz bu sene…

Cemrelerin düşmesi, bir bahar rüzgârının fısıldadığı ilk söz gibidir. Soğuk yelkenleriyle kışın derin uykusundan uyanan tabiat, henüz terk etmediği soğuk ve karlı günleri yavaşça aralarken, içindeki sıcaklıkları, umutları arar. Her cemre, kalplere dokunan bir melodinin ilk notası gibi, yavaşça düşer. Kışın, ruhu daraltan soğuk iklimi cemre ile ışıltıya dönüşür… Ve o ışıltı, insanın içindeki bir daralan boşluğu ve bekleyişi aydınlatmaya başlar.

Cemreler, uykudan uyanışın, duyguların yeniden dirilişinin mevsimidir. Tabiatın kucağını insana açtığı bağrında yeşeren çiçeklerle, cıvıldaşan kuşlarla güler yüzünü insana döndüğü umudun, aydınlığın, yaşama sevincinin yeniden uyandığı muştulardır. Tıpkı ramazan gibidir, on bir ay boyunca insanın ister istemez nefsine cazip gelen dünyanın çekiciliği kapıldığı günlerden, durup kendini kontrol etmesine, içine dönmesine, silkelenmesine ve uyanmasına kapı aralar. Kapılıp savrulduğumuz dünya kasırgasından önümüze çıkan bir trafik lambası gibi durduğumuz ve kendi iç dünyamıza bakarak nereye gittiğimizi sorguladığımız ve varoluş nedenimize yönelip yeniden ayağa kalktığımız bir aydır Ramazan. Onun için on bir ayın sultanıdır, onun için rahmet ayı, mağfiret iklimi, günahlardan kurtuluş dönemidir.

Baharın ilk ışıkları, karanlıkları yavaşça silerken, toprağın derinliklerinden uyanan bir hayatın, bir tazelenişin müjdesidir cemre. Kış uykusunda kendinden geçen tabiatın uyanışı, yalnızca toprağın, ağacın, yeşilin değişimiyle sınırlı kalmaz; iç dünyamızda da bir canlanmasına, bir arayışın başlamasına vesile olur. Ramazan ayı da tıpkı cemrelerin düşüşü gibi, ruhumuzu uyandırır, kalbimizi ısıtarak, karanlıklarımızı aydınlatır. Bir fiziksel mevsimin değişimi gibi, Ramazan da insanın bir dönüşümün, bir yenilenmesinin zamanıdır.

Toprak cemrelerin düşüşüyle uyanır uykusundan, insan ilk sahurla, ilk iftarla kapıldığı nefis sultasından uyanır.

Ramazan, sadece açlık ve susuzluk değil, insanın içindeki en derin boşlukların, en derin özlemlerin de farkına varışıdır. Cemrelerin düşmesi, her birinin ardında bir değişim bırakması gibi, Ramazan da insanı sadece bedenen değil, ruhsal olarak da dönüştürür. Tıpkı bir baharın, her gün bir adım daha yaklaşarak büyümesi gibi, Ramazan da her gün biraz daha ruhu büyütür. Bir gece vakti, huzurun tüm vücudunu sardığı o an, cemrelerin düşüşüyle gelen ilkbaharın kokusu gibi, insanı sarar. Ve o kokunun içinde, ruh dünyasında bir huzur, derin bir teslimiyet bulur.

Ramazan, bir cemre gibi düşer; kalbinin karanlıklarına, bedenin suskunluğuna dokunur. Kışın ardından gelen ilk cemre neyse, Ramazan da odur; ruhsal bir yenilenme, bir uyanıştır. Cemreler, bir yandan tabiatın, bir yandan insan ruhunun yeniden doğuşunu müjdeler. Ve her düşen cemre, insanlığa birer hatırlatmadır: Tüm kışların sonunda, her zaman bir bahar vardır.

Ve cemrelerin düşmesi, en nihayetinde, insanın ve toplumun en derin duygularına dokunan bir lirik hikâyedir. Tabiat değişimi, derin uykusundan uyanarak sergilerken, insan da kendi ruhsal baharını bulur. Bir cemre düşer, kalpte bir sızı, sonra bir sevda, bir umut doğar. Ve her düşen cemre, ardında bir başka düşü bırakır; bu düşler, sonsuz bir döngü içinde birleşir, insanın yüreğinde yankılanır.

Yeniden yeşeren ve uyanan tabiatın güzelliğinde huzur dolu bir Ramazan diliyorum.

 

 

 

 

YORUM YAP