
Her ligin ayrı bir ruhu var.
Süper ligin,
1.ligin ruhu ayrı.
2.ve 3.ligin ruhu çok ayrı.
Amatör ligin ruhu ise hepsinden ayrıdır.
Futbolcusu ve teknik adamı da öyledir.
Hepsini birbirinden ayırmak lazım.
Elma ile Armut gibi…
İkisi de meyve ama tatları çok farklıdır.
Şunu kabul edelim.
Sivasspor’da ciddi manada büyük değişim yaşandı.
Osman hocanın deyimiyle bir dönüşüm yaşandı.
Osman hoca ne diyor.
“Değiştirdim.
Şimdi istediğim formata göre dönüştüreceğim.
Henüz 4 haftadır bu dediğinizi göremedik.
Hafif kıvılcımlar olsa da alevi, Ateş’i göremedik.
Mevcut kadro ve mücadele ile zor gibi gözüküyor.
Rakipleri analiz ediyoruz.
Onlarla yatıp kalkıyoruz ama olmuyor.
Radarımıza girenlerin radarına düşüyoruz.
Yakında tüm takımların radarına gireceğiz.
Şu artık bir gerçek oldu.
Mevcut kadro ile bazı şeyleri beceremiyoruz.
Yiğidolara ait bir oyun göremiyoruz.
Taraftarı endişeye sevk eden net bir konu var.
Futbolcuda istek yok.
Teknik ekibin kenar müdahalesi eksik.
Yedek kulübesi 2.ve 3.lig seviyesinde bir görüntü veriyor.
Osman hoca bir şeyler deniyor.
Kendi anlatımıyla bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor.
2-1 kaybedilen maçta ki oyunu anlattı
Ardında sitemkâr tavrıyla içini döktü.
Yaşadığı fırtına adeta dışarı vurdu. Osman ZEKİ KORKMAZ ŞUNLARI SÖYLEDİ.
“Başkasının yediği yemeğin faturasını ben ödemem.”
“Kriz dönemlerinde ayağa kalktım. Buradan da kalkarım.”
“Ben ne yaptığımı çok iyi biliyorum”
“Başkasının yediği yemeğin kaplarını ben temizliyorum.”
“Sivassporlular bunu bilsin.”
Osman Zeki hoca bu açıklamasıyla sizce mesajı kime verdi.
Eski Yöneticilere mi? Teknik adamlara mı?
Futbolculara mı?
Sivasspordan yiyen içen kapları kirli bırakanlar kim!
Hocam hani, lig sizin deyimizle 3’üncü,4 ‘üncü,5.haftadan sonra başlardı.
Hatta bu lig ikinci yarıdan sonra bile başlar” diyordunuz?
Siteminiz, isyanınız biraz erken olmamış mı?




