Hakan hoca için duygusal bir karşılaşmaydı. Bir tarafta sezon başından itibaren iyi oynamasına rağmen istediği puanları toplayamayan ve düşme potasından bir türlü çıkamayan kendi takımı Giresunspor diğer tarafta süper lig de ilk kez hocalık yaptığı Sivasspor… Neresinden baksanız onun için zor maçtı. Bir maç daha kaybetmeye ne kendisinin ne Giresunspor yönetiminin tahammülü yoktu. Devam edebilmek için her karışını bildiği dört eylülden puan çıkarmak zorundaydı.
Diğer tarafta ise geçtiğimiz yıl tarihe not düşen Üst üste yenilmezlik rekoru kıran ama bu sezon yokları oynayan Rıza hoca vardı. Kredisi olsa da aslında onunda puan kaybetmeye mecali kalmıştı. Ne istenilen oyunu oynayabildi şimdiye kadar nede istenilen puanları toplayabildi. Onun içinde önemli ve zor bir maçtı. Bir anlamda Sivasspor Giresunspor müsabakası kader maçlarına çıkan iki teknik adamın maçı oldu.
Rıza hoca Giresunspor’un puan cetvelindeki yerine de bakarak ortasaha kurgusunu topla iyi, hücum gücü yüksek oyunculardan oluşturdu. Gradel yine on numara pozisyonunda başladı. Hocanın planına göre ileri dörtlü dönerek oynayacak ve rakibin yerleşik savunmasını bozacaktı. Ancak hiç öyle olmadı. Yatabare, Gradel ve Kayode dönerken bir birinin içinde kaldı. İlk 45 dakika istediği oyunu oynayan taraf rakipti. Ayağa paslarla sahaya yayıldılar, oyun boyunu kısa tuttular, özellikle ilk 45’in son on dakikasını neredeyse Sivasspor’un üçüncü bölgesinde 40 metrede oynadılar. Giresunspor’un aksine Sivasspor hiç top tutamadı, oyunun yönünü değiştiremedi, blokları bir birine yaklaştıramadı ve oyun boyunu neredeyse 70 metrelik mesafede tutabildi…
ikinci yarıya Rıza hoca yanlışından dönerek başladı. Kayodeyi oyundan alarak Cofıe’yi oyuna aldı. Cofıe merkez ortasaha Yatabare merkez santrafor Gradel alışık olduğu sol kenara geçti. Bu hamle birara tutar gibi oldu. Sivaspor rakip kalede birkaç cılız pozisyon girişiminde bulundu. 65’de ise rıza hoca bir hamle daha yaparak Yatabare’nin yerine Leke’yi sahaya sürdü. Aynı anda Hakan Keleş de Dukar’nın yerine Valde’yi oyuna aldı. Başından itibaren tatsız tuzsuz giden maçta daha istekli gözüken rakip Giresporspor oldu.
Son on dakikaya girilmişti ki rakibin oyun aklı bir zamanlar kırmızı beyazlı formayı da giyen Dıabate Sivasspor savunmasının hatasında topu kaparak arkaya geçti. Onu kaçıran Uğur çiftçi gole giden Dıabate’yi arkadan çekerek düşürdü ve kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Burada bir parantez de Uğur’a açmak lazım. Son zamanlarda Milli takıma alınıp alınmaması ile ilgili kamuoyunda yapılan tartışmalar anlaşılan Uğur’u olumsuz etkilemiş. Sezonun en kötü maçını oynadı. Sanki aklı başka yerde gibiydi. Bu kafa dağınıklığı ona hata yaptırdı ve Sivasspor’u sahada eksik bıraktı. O dakikadan itibaren Sivaspor teknik ekibi orta sahada oyunu kuracak tek oyuncu olan Faysal’ı kenara alarak Ziya’yı savunmaya yerleştirmek zorunda kaldı. Rıza hoca bir puana razı Hakan hoca üç puana iştahlı hale gelmişti ki iki dakikada sonra Traore Gradel’i düşürdü, karşılaşmanın hakemi ona çıkardığı kırmızı kartla sahada takımları tekrar eşitledi. Kalan dakikalarda maçın en etkili pozisyonunu Valde ile rakip yakaladı ama şans Sivasspor’un yanındaydı. Sivasspor bu karşılaşmada da son derece organizasyonsuz, sistemsiz, vasat bir futbol oynadı. Yine sonuca gidemedi, galibiyet almadı. Üst üste dördüncü beraberliğini alan Kırmızı beyazlı ekibimiz adeta beraberliklere abone oldu.
Kader niteliğindeki maçtan istediğine en yakın sonucu Hakan Keleş aldı. Rıza hoca yenemiyorsak da yenilmiyoruz diyebilir, haklıda olabilir ancak sonuçlardan daha önemli olan oyun kalitesi. Sivasspor sadece kötü sonuç almıyor bu sezon maalesef kötü oynuyor asıl tehlike burada…..