reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Adalet dün mü öldü?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Adalet dün mü öldü?

Geçen hafta sonu oynanan Ankaragücü-Rizespor maçında müptezelin birkaçı çıktı, hakeme saldırdı, ciddi ciddi darpetti. Herkes birbirine bakıyordu, bu işte sorumlu olanlar ve çözüm mercileri.

Nasıl davranılmalıydı, geçmişte yaşanan, her biri diğerinden facia şiddet görüntüleri gibi hafızlarda günübirlik bir olay olarak mı kalacaktı.

Youtube fenomeni, Yalan Halat ve Zengin Halat’ı kaç gündür gözümüze soka soka işleyen, dramatik medya zavallıları, sahada yaşanan bu çirkin hadise için erketeye yatmışlardı.

Spor kamuoyu dışında Cumhurbaşkanımız açıklama yapana kadar, bu işin yetkilileri, sorumluları açıklama yapmaya cesaret bile edemediler.

Ta ki Cumhurbaşkanı çıktı ve “gereği yapılacaktır” deyinceye kadar. İşte o zaman Ankaragücü başkanı terörist, sorumlular maganda, futbol katili, vs oldular.

Doğruluğunu bilmiyordum, teyit ettim, kendisi lise mezunu olan bu futbol teröristi, Ak Parti’de bir dönem ciddi ciddi aktif siyaset yapmış ve hatta iki dönem milletvekilliği yapmış. Ona mı güvenip sahaya girdi bilmiyorum, eğer o cesareti, geçmişte taşıdığı bu ünvanlardan aldıysa rütbeleri(!) derhal sökülmeli.

Başkan sahaya inip, hakeme yumruk atarsa, seyirci bunun sonunu giyotinlerle seyreder.

Hakem hatalarının yıllardır konuşulduğu ülke sadece bizim ülkemiz değil, bilesiniz? Dünyanın bütün ülkelerinde hakem hataları oldu, oluyor ve olacak.

Ama bu şiddetle becayiş olmamalı. Üstelik hakemi linç etmeye çalışan bu başkan ve ekibi basit yaralama falan değil, “Toplumsal nefret, şiddeti körükleme, linç kültürünü yaymaya çalışma, infiale neden olmadan da yargılanmalı”

Sıradan gelip geçen bir yumruk hadisesi değil bu?

Diğer tarafıyla, “Adalet Bakanlığı bu işin peşini asla bırakmamalı, hangi ünlü avukatlarla mahkeme salonlarına gireceğini şimdiden düşünmeye başlayan, başkan ve yaverleri, o yumrukları ve tekmeleri, Türk hukuk sistemine, Türk devletine atmışlardır, yüzlere binlerce seyirciyi sahaya indirmeye çalışarak.

Emniyet boyutu tamamen bir facia, Ankara Emniyet’i ve Valiliğinin derhal bir soruşturma başlatması lazım. Son dönemde özellikle Emniyet teşkilatı üzerinde başlayan ve kafalarda ciddi ciddi soru işaretlerine neden olan bu eylemlerin nasıl başladığı, nasıl neticelendiği derhal araştırılmalıdır. İstanbul’un orta yerinde güpe gündüz, helal lokma peşinde ekmeğinin derdine düşen bir motorsikletli kuryeyi öldürüp, elini kolunu sallayarak yurtdışına kaçan Somali Cumhurbaşkanının oğlunun, bu kaçıştaki serüveni, benim nazarımda 15 Temmuz firarisi ve akıl hocalarından birisi olan Adil Öksüz’ün kaçırılışından farksızdır.

Her ikisi de aynı aklın ürünüdür.

Yıllardır söylüyorum, yazıp çiziyorum, “Toplumsal algıyı şiddet üzerinden yaparsanız, o şiddet şamarı gelir son tokadı sizlere atar!”

Dün iki tane avanak birbirine atıyordu, bugün o şiddet sarmalı karar vericilerin lokasyonuna girmeye başladı. İşte asıl tehlike burada, birileri için.

İşte dün bunlardan birisiydi, tıpkı öncekiler gibi, tıpkı anamuhalefet partisinin, bu ülkenin %25 oy verdiği bir siyasi tercihin liderine yapılan şiddetin mazur görülmesi ve hatta utanıp sıkılmadan,  o malum şahısla boy boy fotoğraf çekilmesi  çektirilmesi gibi.

Yada bir millet sevdalısı yiğit bir delikanlının Ankara’nın yine orta yerinde, yine kahpelerce, yine kahpece bir kurşuna feda edilmesi gibi.

11 Aralık 2023 tarihi bir milat olmalıdır, her kim ki, bu tarihten sonra “Şiddet temalı algı, ifade, ima vb açıklamada bulunursa, toplumsal bütünlüğümüze, milli birliğimize zarar verici davranışlarından dolayı, bulunduğu tüm makamlardan izole edilmelidir.”

İnsanı erdemler bunu gerektiriyordu ama..

O kadar erdemli insan bulamayalı, o kadar çok zaman oldu ki..

Kalın sağlıcakla..

 

YORUM YAP