Bugün ne yazalım sendromuna boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Yazacak malzememiz var çok şükür. Sizler yazılarımızı okumaya başladığınız zaman, aslında başlayan haftanın yazısı olmuyor, biten haftanın yazısı oluyor.
O yüzden geçen haftasonu yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yazalım.
Sivasspor’u yazalım.
Bahtıkara Sivas’ım, sana eli değmesin “İhtirâz-ı ta’neden kalmakdadır âhım nihân / Bir hakîkat kalmasın âlemde Allah’ım nihân” düsturu gazetecinin şiarı olmalı, değil mi?
Hadi başlayalım öyleyse!..
Bence sonucunda hiç kimsenin mutlu olmadığı, aradığını bulamadığı, kazandık ya da kaybettik feveranının olmayacağı bir seçim var.
Muhalefet’in böyle bir ortamda ciddi bir atraksiyon yapamadığı bir ortamda, iktidarın oyunun bu kadar düşebildiği bir seviyeyi başarı görmesi zayıflıktır.
İktidar açısından, bütün imkanlarının sonsuza açıldığı, peşpeşe verilen ödül ve hediyelerin karşılığı da bundan fazla olmalıydı.
O yüzden kimse “çok fazla mutlu oldu” diyemiyoruz.
Çünkü, çünküleri çok fazla. Çünkü ekonomi travması, dış politika, göçmen ve kaçaklar sorunu, faiz/döviz dengesizliği, iktidar ve muhalefette bulunan siyasi figürlerin yaş ve performans ortalaması, ilerisi ne getirir ne götürür çok erken.
Bu yazıyı yazdığımızda Bakanlar Kurulu açıklanmadı ama, öyle kabul görür, kalburüstü kaç isim olacak olabilir mi bilemiyoruz.
Ben şahsım açısından önceki dönem Milletvekilimiz, Bakanımız İsmet Yılmaz beyin, icracı bir bakanlıkta isminin geçmesini bekliyorum.
Sanıyorum öyle de olacak gibi. Umarım yanılmayız.
Önümüzdeki yılın başlarında yerel seçimler olacak, özellikle büyükşehirlerin neredeyse tamamına yakınında, muhalefeti oluşturan bütünlüğün çoğunluğu yakalamış olması, iktidar kanadı açısından oldukça büyük bir handikap. Çünkü, 28 mayıs günü Sivas’ta aldığınız oyun, Şanlıurfa’da aldığınız oyun, Kayseri’de aldığınız oyun size ne İstanbul’da, ne Ankara’da faydası yok ve olmayacak.
O yüzden bu seçimde seçmen oldukça ciddi bir ihtarı verdi. Ancak seçimin bileşenleri, farklı farklı kimlikleri bir arada bulunmasından rahatsız oldu diyebiliriz.
Bu seçimin sonucunu hiç kimse açısından başarı denilmeyeceğini adım gibi biliyorum.
Bakalım, göreceğiz. Ancak ne olursa olsun, yola 1-0 önde başlayan ve mücadeleyi de önde bitirenin, neden sonuç ilişkisine bakılmaz.
Ülkemiz ve Türk Milleti için hayırlara vesile olsun diyelim.
RIZA HOCA ve SİVASSPOR
Futbolla bir süre çok yakından ilgilendim, öyle gerekti. Bu satırlarda da, başka zamanlar, başka köşelerde de Sivasspor’la ilgili çok fazla yazı yazmışımdır.
Rıza hocamız, sağolsun bu memleketin bir evladı olarak ciddi hizmetler vermiş, ciddi katkılar sağlamıştır. Kimse inkar edemez. Kendisi özbeöz bu şehrin çocuğudur, yani Sivaslı’dır.
Son dört yıldır da, bu takımı Avrupa liglerinde başarıyla temsil etmiş, Türkiye Kupasını ilk ve tek olarak müzemize getirip koydu.
Tek başına mı?
Tabi ki hayır!.. Yönetimi, Teknik kadrosu, oyuncusu, taraftarı, bunlar bir bütünün parçalarıdır,birisini çıkardınız mı, bütünlükten söz edemezsiniz.
Rıza hoca, Sivasspor’u bırakacağını bugün söylemedi ki, sezon başında demedi mi “Hedefi olmayan takımı çalıştıramam, çalıştırmam.”
Dün bugün yapılan açıklamada bu paraleldedir, çok fazla şaşırmamak lazım. Üstelik, kamuoyuna baktığınızda Sivasspor taraftarının büyük çoğunluğunun, benimle aynı düşünce de olması da tesadüf değildir.
Rıza Hoca, hatalarıyla sevaplarıyla Sivasspor tarihine altın harflerle yazılmıştır, ne silip atabilir, ne de üzerine gölge düşürebilirsiniz.
Sağlıcakla kalın.