reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Bir Yılın Ardından / Hayatın Dönemeçleri

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bir Yılın Ardından / Hayatın Dönemeçleri

“Gün gördüm, günler gördüm, seni gördüm gönlüm şâd oldu” Böyle diyordu türkü. Nice günler gördük, nice günlere şahit olduk, bitirmekte olduğumuz yıl boyunca, daha doğrusu yıllar boyunca kısacası ömür boyunca… Gönlümüz neyi gördüğünde şâd oldu, neyle hüzünlendi? Çok şey yaşadık geride bıraktığımız bir yıl içinde ve ondan önceki onlarca yıllarda… Hepsi geride kaldı. Aslında her yenilen günle, ayla ve yılla geride kalıyor her şey… Geride kalıyor ama bizlerde bıraktığı izler, anılar, acılar, özlemler ve kazanımlarla hep hafızalarımızın ve hayatımızın bir yerlerinde hep devam ediyor.

Takvimin yaprakları bir bir tükeniyor.

Daha kaç yaprak kopardığımızda son yaprağın son satırlarıyla karşılaşacağız. Kim bilir ne zaman, hangi vakit ve hangi yerde? Nasıl ki her yıl başlıyor ve bitiyorsa, insan da yaşamakta olduğu ömrü bir gün bitirecek, bunu biliyoruz hepimiz.

Hayat, zamanın akışı içinde bir nehir gibi akıp gidiyor. Bazen yavaş, bazen ise fırtınalarla dolu, bazen umutlu, neşeli bazen acı ve ıstırap dolu ama hep akıp gidiyor ömür. Bu süreçte günün bir vaktinde belki farkında olunduğu ya da olunmadığı şekilde öyle şeyler yaşanıyor ki hayatın akışında tahmin edilmeyen değişiklikler meydana geliyor. O nedenledir ki insan hayatında dönemeçler vardır, duraklar vardır, yokuşlar, inişler vardır. Akıp giden hayatın içinde insan günü güne ekleyerek kapıldığı güzergâhta, savrulduğu rüzgârla öyle şeyler yaşıyor, öyle şeylerle karşılaşıyor ki hayatın kırılma anları oluyor bunlar. Bazen hayal edilen arzulanan bazen akla gelmeyen badireler çıkıyor önüne… Hiçbir şey sebepsiz değil, dayandığı bir neden vardır ama geçmişin hangi zaman diliminde bugünü beklemektedir bilemeyiz çoğu zaman…

Ömür, sadece akıp gitmekle kalmaz, sürekli bir değişim ve dönüşümü de yaşayarak beraberinde devam ettirir. Her geride kalan gün, ay ve geçip giden yıl biriktirdiği hikâyelerle kalır hatıralarda, her yeni gün ve her yeni zaman dilimi insanı farklı atmosferlere, yerlere götürür; önünde yeni yollar değişik güzergâhlar açar ya da devam edip giden kimi kapıları ve yolları kapatabilir.

İnsan doğal olarak hep iyiyi güzeli umut eder; huzuru, mutluluğu yaşamayı arzu eder; kısacası gönlü şâd olsun ister. “Seni gördüm gönlüm şâd oldu” derken yaşanan tüm acı ve olumsuzluklara rağmen, iyiliğe ve güzelliğe dair karşılaşabildiği tek bir umut ışığının dahi yüreğini mesrur, gönlünü huzura açmasını düşler hep. Zira umuttur insanı yaşatan, hayata bağlayan, yaşama sevincini artıran… İnsan dünlerde her ne yaşamış olursa olsun o acı ve sıkıntıları huzursuzluğu unutmaya ya da arka planda bırakmaya ve yarınlara taşımaya niyetli değildir yeter ki gönlünü şâd edecek huzur ikliminin önünde aydınlık şekilde yürümesine imkân verecek yolun açılmasıdır beklentisi.

Bir söz vardır hep söylenir “her gün yeni bir başlangıçtır.”

Hayat, her anıyla bize yeni bir fırsat sunar. Her gün, bir öncekinin gölgesinde kalmadan, kendi yolunu çizer ve yeniden başlamak için bir imkân verir. İnsan, geçmişin yüklerinden sıyrılarak, her yeni güne umutla adım atabilir. Zira hayatın ne kadar değerli olduğunu ve her anın bir dönüşümü, bir değişimi her başlayan günle birlikte taşıdığı bir gerçektir. Çünkü her gün, eskiyi geride bırakıp yeni bir geleceğe doğru atılacak adımlarla ve imkânlarla doludur.

Yeni bir günün başlangıcı, geçmişin ağırlıklarından özgürleşme fırsatıdır. Her gün, bir çiçeğin sabah güneşine doğru açılması gibi, insanın kalbinin ve ruhunun yeni bir umutla açabilme sabahıdır aslında. O güne dair ne kadar çok şey kaybetmiş ve olumsuzluk yaşanmış olsa da, yeni bir günle her şeyin yeniden başlayabileceğini bilmek, insana cesaret verir. Bazen küçük bir adımın bile insan hayatını değiştirdiğine dair nice örneklerle doludur hayat.

İnsan geçmişin izleriyle yaşar, bir zamanlar kaybettikleriyle, yaptıkları hatalarla, kaybolan fırsatlarla veya edindiği tecrübelerle, aldığı derslerle kısacası birikimiyle yaşar. Yanlışlarından ders alıp yenilere emin ve güvenli şekilde yöneldiğinde muhakkak ki dünden daha güzel şeylerin vuku bulacağı ortamlar çıkar önüne…

Düşüncelerimizin ve duygularımızın gücüyle şekillenir hayat. Eğer sabahı karanlık düşüncelerle karşılıyorsak, akşamda o karanlık bizimle gelir. Ancak umutla uyanmak, olumlu düşüncelerle gün başlatmak, bizlere aydınlık bir geleceğin kapılarını aralar.

Geleceğe dair umut, sadece bir hayal değil, bir eylemdir. Her günün sonunda, yeni bir başlangıcın verdiği güçle kendimize bir şeyler katmış olmalıyız. Eğer düşer ve kalkarsak, her yeni günün sabahında, bir öncekinin hatalarından ders alırsak daha güçlü adımlar atabiliriz. İnsan, her sabah kendi planını yapar. Yılmadan, bıkmadan, umutsuzluğa düşmeden bir adım daha ileriye gitme kararlılığı, hayatı daha güzel kılar.

Her yeni başlangıçlarda, yeni fırsatlar ve yeni umutlar vardır. Yeni günlerin, yeni yılların yeni umutlarla sağlıklı mutlu ve huzurlu günler getirmesi dileğiyle…

YORUM YAP