Geçtiğimiz hafta içinde, Sivas Turizm Derneği ve Sivas’lı bisikletseverler gurubu, güzel ve anlamlı bir etkinlikte bulundular. “Bisikletler yatmasın!.”
Gazeteci arkadaşımız Hakan Bakar’ın basın açıklamasını da dinledim. O konu üzerine birazdan değineceğim.
Bir önceki hafta sonu, Sivas’ın modern Evliya Çelebisi diyebileceğimiz, Sivas’ın kültür envanterine, sözümona bir çok yazar çizer ve ne iş yapar bilemem ağabeylerinden daha fazla katkı sunan, Erdoğan Önemlibıçak isimli bir arkadaşımız ciddi bir trafik kazası geçirdi. Oldukça önemli bir ameliyat ve sonrası yaşandı, bekliyoruz. Buradan o operasyonu yapan, başta Cumhuriyet Üniversitesi Beyin Cerrahisi’nin değerli hocası Prof.Dr.Ünal Özüm hocamıza, ekibine ve tanımadığımız diğer branş hocalarımızın emeğine yüreğine sağlık.
Yüce Allah’tan şifa diliyor ve dua ediyoruz.İnşallah tez zamanda aramıza dönecek.
Benim meselem ise, o ve başka trafik kazalarının sıklıkla yaşandığı şehrimize neler olup bittiği.
Neden trafiğin bu kadar keşmekeş bir hale geldiği ve sağlık hizmetlerimizin neden bu kadar aksadığı.
Anlatılanların, iddiaların doğru olduğunu düşünüyorum. Akşam 18.45 civarı kaza geçiren arkadaşımız saat 22.00 sularında üniversite hastanesine ambulansla sevki yapılıyor.
O kadar saat Numune hastanesinde nasıl bir yöntem nasıl bir tedavi uygulandı bilmiyoruz ve öğrenmek istiyoruz. Bunu sadece ben değil, emin olun, “ benim adıma bunları da sorun diyebilecek” binlerce sosyal medya seveni, sosyal medya arkadaşı merak ediyor ve soruyor.
Böyle durumu ciddi ve ağır bir kazada kafalarda soru işareti oluşmaması lazım.
Aynı şekilde yine aynı hafta içinde Sivas’ta bir fabrikada iş kazası geçirerek yine Numune Hastanesine kaldırılan daha doğrusu yürüyerek giden işçi arkadaşımızın daha sonra vefat ettiği haberi de aynı şekilde kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.
Aksayan nedir, neresidir?
Ve neden aksamaktadır, bunlara cevap bekliyorum.
Diğer önemli bir konu da bisiklet yolları ve bisiklet kullanıcılarının sorunları. Meslektaşımız Hakan Bakar ve bisiklet gurupları bu konuya dikkat çekiyordu. Avrupa’nın bir çok şehrinde bisikletliler için ayrılmış yollara bırakın araç girmesini, yayanın girmesine dahi müsaade edilmemekte.
Ülkemizde ise son yıllarda çevreci politikaların ve malum petrol fiyatlarının, araç fiyatlarının tavan yapması nedeniyle bisiklete olan ilginin artması, aksine bir çok şehrimizde yetersiz olan karayolu altyapısının da etkisiyle, istenmeyen sonuç ve görüntülere neden olmaya başladı.
Şehrimizde son 7-8 yıldır gündeme alınan bisiklet yolları yetersiz ve işlek değil.
Bisiklet kullanıcılarının bir çoğu koruyucu ekipman ve aksesuarı kullanmak düşüncesinde değil. Olası kazalarda koruyucu etkisi oldukça fazla olan bu tür aksesuarların kontrolü de yetkililerce yapılmalı.
İstasyon Caddesi, Atatürk Caddesi yada diğer işlek cadde ve sokaklarda bisiklet kullanabilmek pek mümkün değil, çünkü aşırı araç parkı ve trafik yoğunluğu zaten buna müsaade etmiyor. O yüzden, başta belediyemizin ve il trafik komisyonunun acilen yeni trafik politikaları belirlemesi lazım. Her ne kadar mevsim şartlarının kışa dönüyor olması nedeniyle, bu süreç şimdilik belki uzayabilecek olsa da, kışın bitimi ile birlikte yeniden bu sorun gündeme gelecektir.
Bisiklet yollarının daha çok üniversite bölgesinde bulunuyor olması, hobi amaçlı kullanım dışında ihtiyaç amaçlı kullanıma müsaade etmemektedir. Belki ileri de ulaşıma açılacak olan Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı ile şehir-üniversite ulaşımında bisikletin kullanımı yaygınlaşacaktır.
Diğer bir dikkat çekici nokta ise, bisiklet kullanıcılarının sayısının bu kadar artması ile birlikte, daha yoğun bir trafikte seyreden sürücülerimizin bu bilinçten oldukça uzak ve sorumsuz davranışları olmalıdır. Ancak bu durumu düzeltmesi ve kontrol etmesi gereken muhakkak ki yetkili kolluk kuvvetleri olacaktır.
Özellikle bazı caddelerde yarış pistlerine nazire yaparcasına yaşanan drift görüntüleri, bende dahil bu şehrin sakinlerinin tamamını aşırı rahatsız etmekte, sorumsuzca davranan bu şahsılar hakkında her türlü cezai işlemin tesis edilmesi ve medya aracılığıyla sıklıkla duyurulması gerekmektedir.
Ancak bu konuda oldukça geride kaldığımızı söylemek mümkün.
Kazasız belasız günler geçirmek duasıyla..
Sağlıcakla kalın..