reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Bozkurt ve Haçlı zihniyeti

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bozkurt ve Haçlı zihniyeti

Bugün ki yazımızın teması da başlığı da Bozkurt olsun. Bozkurt; malumunuz tarihsel süreçte, Türk ve Türklüğün simgesidir. Ergenekon’dan çıkış efsanesinde, yol gösteren dişi kurt Asena’yla başlayan Kurt ve Türk dostluğu , asırlar boyunca bir çok öyküde, hikayede anlatılır durur.

Beni tanıyanlar; şehir ve ülke milliyetçisi olduğu ama kafatasçı olmadığımı çok iyi bilirler. Bu yazıyı kaleme alırken  de, aynı hissiyat ve duygularla yazdığıma lütfen inanınız.

En son hikayeyi ise, Avusturya’ya birbirinden güzel iki gol atarak, Türk Milli Takımını galibiyete taşıyan futbolcumuz Merih Demiral’in gol sonrası sevincine ortak ettiği Bozkurt işareti sonrası ortalığın ayağa kalkması, Avrupa’nın Ortaçağ karanlığına sakladığı tohumların, güneş görmüş tomurcuk gibi filizlenmesi ve günyüzüne çıkması oldu.

Ertesi gün açıklanan ve peşpeşe iki önemli maça verilen bu ceza, Avrupa’nın klise zihniyetinin hortlamasıdır. Alman bakanın, Türk futbolcunun cezalandırılması talebi, Türk nefretinin dışa vurumudur.

Bunu yıllarca hep yaptılar.

Ama bu defa bu durumu farklı kılan bir şey vardı. Yıllarca Türk kimliği üzerinden yapılan düşmanlık son yıllarda , yine son yılların deyimiyle eksen değiştirerek, Müslüman ve Arap kimliği üzerine evrildi.

Ülkemizdeki düzensiz göç ve göçmen hareketinden kaçamayan ve bir şekilde etkilenen Avrupa insanı, yavaş yavaş anlayış değiştirmeye başladı ve Türk kimliği yerine Arap kimliği ön kabulü ile Türkiye coğrafyasını, bir Arap yarımadası şeklinde görmeye başladılar.

Artık Türkiye Cumhuriyeti onlar için, bir Türk devleti değil, Arap hegemonyası altında bir toprak parçası olarak görüldüğünü nereden biliyoruz.

Özellikle Almanya olmak üzere, bir çok Avrupa ülkesinin Türkiye pasaportu ile vize almaya çalışan bir çok insana vize vermemesi bu durumu tesvik etmektedir.

Bozulan Avrupa-Türkiye ilişkilerinden her zaman zarar gören Türkiye olması nedeniyle; bu süreçte de; yine zarar göreceğimizi bilerek ve üstüne basarak söylüyorum ki, “Kavurganın yananı sıçrarmış” bizi yaktıkları sürece, karşılığını verelim.

Çok geç olacak ama, sizin bu yazıyı okuduğunuz gün, Türkiye-Hollanda çeyrek final karşılaşması oynanmış ve bitmiş olacak, sonucunu henüz bilmemekle birlikte, umarım ve dilerim Hollanda’yı yenip, yarı finale kalırız.

Avrupa’ya da zaferimizin kıskançlığını sindirmek zorunda bırakırız.

AVRUPA BİZİ KISKANİİ..

Hani, Doyçland’da, Frenk ellerinde, Nedırland’da trafikte dut yemiş bülbüle dönüp, izinsiz şerit bile değiştiremeyen, ekonomimizin durumundan faydalanıp, döviz daha çok TL ettiği için, sokak röportajlarında “Alamanya bizi kiskani'”diyenler var ya. Onlar Türkiye’ye giriş yapmaya başlamış durumdalar.

Artık, Sivas’ın caddelerinde başta olmak üzere, bölünmüş yolda U dönüşü, arabanın camından sokağın ortasına fütursuzca atılan çöpleri, camları dibine kadar açık bangır bandır zırlayan arabaları, kaldırıma çıkmış son model lüks kağnı(Yerel lehçe’de Öküz arabası) arabalarını, 3 kişilik park yerine dönerek  yan yan girenleri,  görebilirsiniz.

Trafik kaide, kural bilmeyen bu “Alamanya bizi kıskani’ciler”‘e hazırlık olmamız gerektiğini buradan, bu şehrin trafiğinden temizliğinden sorumlu olanlara hatırlatalım.Edebiyle, adabıyla sorumluluk bilinciyle hareket eden vatandaşlarımızı tenzih ederiz tabi ki.

 

 

YORUM YAP