Öyle bir maça çıkıyorsun ki üzerinde baskı var ama yok gibi davranıyorsun. Maç öncesi takımın stada ilk girişlerinden maç sonrası çıkışlarına kadar bir hevessizlik hakim. Maç başlıyor ve yine beşli defansla vira bismillah diyen Sivasspor. Dakikalar geçmiyor ki olmadık bir pozisyondan hem de taç satışından golü kalende görüyorsun. Tam santrayı yapıyorsun beşli defans yine topu oyuna, sokmaya çalışıyor, orta saha al ver yapıyor derken rakibin 94 numarası o kadar rahat bir şekilde kalene sokuluyor ki, önünü açan orta saha oyuncuları mı dersin durdurmak istemeyen defans oyuncuları mı dersin hepsinin yanından ve arasından elini kolunu sallayarak topu ağlarına gönderiyor. Bülent hoca kenarda oyuncularına bağırıyor, kızıyor kendini parçalıyor ama nafile oyuncular hazır değiller. Teknik heyet oyuncuları mental olarak maça hazırlayamıyor ve bu durum saha içinde çok net gözüküyor.
Bülent hoca maç sonrası “bazı oyuncular ağır kalıyor” itirafını geçte olsa yapıyor. Keşke maç içerisinde ve hatta transfer sezonunda izlediği beş yüz futbolcu arasından da yapmış olsaydı. Sezon başından beri antrenman ve kondisyon eksikliği olan oyuncular bir türlü kendine gelmiş değiller. Kim ne derse desin bu hâl teknik heyete yazar. Ayrıca yine Bülent hocanın maçtan sonraki açıklamasında “17 tane arkadaş gittikten sonra yerine aldığımız 7 arkadaşın idmansız olması bizim performansımızı etkiliyor” sözleri ise transferlerde teknik heyetin tercihlerinin ve maçlara hazır olmamaları da yine teknik heyete yazdığının bir başka göstergesidir.
Takım savunması özellikle sol defans bloğu ağır kalıyor ve rakipler tüm ataklarını oradan gerçekleştiriyor ama ne çözüm var ne bir değişiklik söz konusu. Sadece günü kurtarmak isteyen bir Sivasspor var. Bülent hoca ikinci yarıdaki reaksiyondan mutlu ama maç ilk yarıda bitmişti zaten.
Bazı oyunculara da kısaca konuşacak olursak mesela Camara, Uğur, Koita, Rodriguez gibi ligin gediklisi (yaşlıları) yerine Mehmet, Emirhan, Emre ve Özkan oynasana belki sonuç değişmezdi ama kazanan Sivasspor olurdu. İyi yönden bakacak olursakta umarız ki bu ikinci milli arada Bülent hocanın bahsettiği gibi sakat oyuncular düzelir, idmansız oyuncular hazır hale gelir. Yine bir parçada olsa ilerleyen haftalarda kendisine denk olabilecek takımlar karşılaşacak olması takımın, teknik heyetin ve şehrin moralini artırmış olur.