Geçtiğimiz hafta bir futbol maçında hiç olmaması gereken bir olayı yaşadı Türk futbol tarihi. Maçı yöneten hakeme bir kulüp başkanı yumruk atmak, yerde tekmelemek sureti ile alçakça bir saldırı gerçekleştirdi. Olması gerektiği gibi Futbolun tüm paydaşları, güvenlik güçleri ve yargı ayağa kalktı. Gereken yapıldı; Yumruk atan Başkan paketlenerek tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Federasyon Kulüp başkanını ömür boyu hak mahrumiyeti ile cezalandırırken, Başkanın kulübü olan Ankaragücüne beş maç seyircisiz oynama ve iki milyon nakti ceza verdi. Futbolumuzda böylesine olaylara kimsenin toleransının olmadığı kanıtlandı.
Yukarıda saydıklarımız olması gerekenlerdi. Bunlarla birlikte olmaması gerekenlerde oluverdi her zaman olduğu gibi. Fırsatçılar fırsatı ganimete çevirdi. İlk gün toplanan Türkiye futbol federasyonu tüm futbol liglerini süresiz ertelediğini açıklamıştı. Açıklama yapılır yapılmazda hemen hemen herkes futbol takviminin içinde bulunduğu sıkışıklık nedeni ile maçların uzun süre ertelenemeyeceğini biliyordu. İki gün sonra Federasyon geri vites yaparak maçların 19 Aralıkta tekrar başlayacağını ilan etti. Yani Cumartesi, Pazar, pazartesi günü oynanacak olan maçları bir gün, sadece bir gün kaydırarak Salı günü oynatma kararı aldı. Bir günlük bir ertelemenin anlamını sadece anlayanlar anladı. Zira bunun birileri için çok geçerli bir sebebi vardı.
Gazeteci Cem Dizdar; “ Herkes son on, onbeş yılda şampiyonluk yarışında Galatsaray’ın Fenerbahçe’yi geriden gelip geçtiğini söylüyor, istatistikten bahsediyor ama kimse bunun sebebini açıklamıyor.” dediğinde ve Fenerbahçe’nin eski Başkanı Aziz Yıldırımın; “Galatasaray herşeyi yapar sonra hiçbir şey yokmuş gibi elini uzatır” Dediğinde yok canım o kadarda değil demiştik. Meğerse daha fazlasıymış. Bu olayda bunu bir kez daha test ettik ve onayladık. Maalesef Türk futbolunu Galatasaray lobisi yönetiyormuş.
Şimdi bazıları bunu nereden çıkartıyorsunuz diyecek. Hemen Cevaplayalım. Yaşananlara geri dönelim. Yumruk atma olayından sonra Federasyon maçları süresiz erteledi mi? Evet erteledi. Sonra geri vites yaparak hafta sonu normalde maçlar oynanacakken sadece bir günlük bir gecikme ile Salı liglerin başlayacağını açıkladı mı açıkladı. Ancak işte o esnada Galatasarayı’n Federasyon içindeki güçleri devreye girdi. Maçların kaldığı yerden başlamasına müsaade etmedi. 16. hafta maçları pas geçilerek on ocağa aktarılmak sureti ile Salı günü 17. Hafta maçlarının oynanmasını sağladı.
Eğer Futbolu gerçekten Federasyon yönetse Galatasaray lobisi işin içine girmeseydi. 16. Hafta maçı için Galatasaray Sivasspor deplasmanına gelecekti. Lakin Kopenhag deplasmanında mağlup olmuş, Şampiyonlar ligine veda etmenin moral bozukluğu ile dönen Galatasaray sadece perşembe günü İstanbul’da kalacak ve yetirince dinlenemeden zorlu Sivas deplasmanına yolculuk yapacaktı. Kalesinde As kalecisi olmayacaktı. Soğuk bir havada oynayacaktı. Sonrada İstanbul’a dönecek yine sadece iki günlük bir aranın ardından Karagümrük İle oynayacak ve yine iki gün sonra Fenerbahçe derbisine çıkacaktı. Yani anlayacağınız çok ama çok zorlu bir sürece girecekti. Buda şampiyonluk yolunda risk demekti. Galatasaray lobisi bu bu riski ortadan kaldırdı. Galatasaray İstanbul da bir hafta dinlensin, eksiklerini gidersin, moralini düzeltsin, kart sınırındaki futbolcuları bir maç eksik oynasın diye Salı günü alışık olduğu iklimde deplasmana çıkmadan kendi sahasında Karagümrük ile oynayacak, sonrada yine yeterli zaman aralığı ile Fenerbahçe karşısına çıkacak. Zorlu süreci atlatıp rahata çıktıktan sonra on Ocakta Sivasspor deplasmanına çıkacak. O tarihte Sivasspor’un dört futbolcusu büyük ihtimalle Afrika kupasında olacağı için dar olan kadro iyice daralmış olarak mücadele etmek zorunda kalacak.
Galatasaray bu kadar rahatlatılırken rakiplerine hiç kimse bakmadı. Oysaki Sivasspor son iki maçını deplasmanda oynamıştı Salı günü üçüncü kez Başakşehir deplasmanına gönderildi. Adil tarafsız lobilerin etkisinde olmayan bir federasyon bunu yapar mı? Sivasspor bir tarafa Galatasaray’ın Şampiyonluk yarışındaki tek rakibi Fenerbahçede son iki maçını deplasmanda oynamıştı onlarda üçüncü kez deplasmana gidecek. Lobilerin yönetmediği bir Federasyon yarışı burun buruna sürdüren iki rakipten birinin ayağına çelme takar mı? Denediler…
Anladık, kabul ettik, Türk futbolundaki tek gerçek Galatasaray lobisi, Anadolu takımları her zaman garnitür, Galatasaray’ın yeni şampiyonluğu hayırlı olsun, Sivasspor’un hakkı da bu kararı alanlara zehir zıkkım olsun….