Sivasspor’un sekiz maçlık yenilmezlik serisi Alanya maçı ile bozuldu. Yönümüzü tamamen yukarıya çevirmek için mutlak kazanılması gereken bir maçtı. Kendi saha ve seyircimiz önünde kazanmak için ideal takımlardan birisiydi Alanyaspor lakin evdeki hesap stadyuma uymadı.
Bülent hoca sistemini eleştirenlere ‘Ben hangi maç neyi gerektiriyorsa öyle oynarım’ demişti ya. Hoca sözünde duruyor. Gerçekten de her maç farklı bir sistem görmek mümkün. Alanya karşısındaki sistem için hocaya söylenecek bir söz yok. Elindeki kadro ile oynaya bileceği en iyi dizilişlerden biri olan dört üç, üç sistemi le başladı. Skoru alabilseydi koruyacak hamleleri de kulübede mevcuttu. Lakin her maç farklı oynadığınız zaman hiçbir siteminiz oturmuyor, oturmuş bir sisteminiz olmadığı için de sahaya hangi dizilişle çıkarsanız çıkın oyun olarak ortaya tatmin edici bir şeyin çıkması mümkün olmuyor.
Alanya karşılaşmasında da oyun olarak pozitif bir şey görmedik. Yine gol bulma umudumuz tamamen Manaj’ın kişisel becerilerine bırakılmıştı. Nitekim ilk yarıda iki defa rakip kaleyi yoklayan Manaj ikinci yarıda harika bir firikik golüne imza attı. Takım olarak atılan golden bir fazlasını yediğimiz için sonuç mağlubiyet oldu. Öyle ki Sivasspor ikinci golü yediğinde maçın bitimine duraklamalar ile birlikte 20 dakikadan daha fazla bir zaman olmasına rağmen oyunu yıkıp rakibi baskı altına alamadı.
Elbette Sivasspor’un her maçı kazanmasını beklemiyoruz ama kabul edelim ki bu oyun gücü ile pembe rüyalar görmekte bir o kadar beklenemez… Büyü bozuldu dediğim yer burası…