Normal şartlarda herşeyin doğru yapılması durumunda İzmir’de bu Göztepe’ye karşı böyle bir mağlubiyet olabilir, kabullenilebilir, tolere edilebilir. Lakin yanlış strateji, yanlış diziliş, yanlış taktik anlayışı ve karışık kafalar sonucunda olması üzüyor, kızdırıyor, irite ediyor…
Futbol dehamız taraftar baskısı sonucunda ilk kez Konyaspor karşısında beşli savunma anlayışından vazgeçmiş kılasik dizilişle gayet başarılı ve göze hoş gelen bir futbol ortaya koymuş, sonucunda hanesine puanda yazdırmıştı. Başakşehir maçında yine aynı dizilişle oynamış ve ilk 30 dakika umut vadeden iyi bir oyun ortaya koymuş yenilen basit gollerle mağlup olmuştuk. Tamam artık hoca doğruyu gördü, böyle devam ederse takım oturur ve güzel sonuçlar alır ümidi taşıyorduk ki İzmir’de yine beşli savunma aşkı depreşti.
Göztepe karşısında üç dört üç sosuna batırılmış beşli savunma ile başladı Bülent hoca yine. Başlar başlamaz da faturası ağır oldu. Maçın hemen başında savunmanın göbeğine koyduğu üç stoper taçtan gelen topa üç rakip oyuncuya ceza sahasında kafa vurdurarak gol yedi. O golden dört dakika sonrasında ise rakip oyuncu tek başına ceza sahasına girdi üç stoperin arasından ağları buldu. Göztepe gibi hücumda etkili takımlara karşı kendi birinci bölgenizde bekleyerek oynar gel gel derseniz değil beşli onlu savunmada yapsanız gol yersiniz. Bülent hoca işte o hatayı yaptı, rakibini çağırdı rakipte ilk on dakikada cezayı kesti.
İki sıfırdan sonra Sivasspor kulübesinde jeton düştü. Topu ileride tutuk, oyunu iki ve üçüncü bölgede oynamaya başladık denge sağlandı. Koita’nın sakatlanmasından sonra hoca yine taktik değişiklik yaptı. Bu defa çakma üç beş iki gibi oynadık. Asıl doğruyu ise ikinci yarının başında buldu Teknik direktörümüz. İkinci yarıya başlarken, Balde ve Murat’ı oyundan alarak Bekir ve Menıg ile sahaya çıktı. Diziliş dört iki üç bire yani asıl olması gereken siteme döndü. Karşılığını almakta uzunda sürmedi. Önce Uğur sonra Menıg ile eşitliği sağladık. İki ikiden sonra Sivasspor skoru korumanın, Göztepe tekrar öne geçmenin yollarını aradı. Hocamızın kafası yine karıştı ve duraklama dakikalarında yediğimiz golle puansız döndük.
Zaman zaman tempolu estetik ve pozisyonlarla dolu güzel bir maç oynandı Gürsel Akselde. En az bir puanı hak ettiğimiz karşılaşmayı kaybetmemizde elbette sakatlıkların kartların ve dahi hakemlerin etkisi vardı ancak esas sebep hocamızın kafasının karışık olması ve bir maçta üç ayrı sistemle oynamış olmamız…