“Ölmek var düşmek yok” Traftarın bu sloganını ilk Darıca Gençlerbilriği maçında duymuştum ve çok hoşuma gitmişti. Muhsin Yazıcıoğlu Stadyumuna gelen bir avuç taraftar Dört Eylül Futbol Kulübünde top koşturan oyuncuları yüreklendirmek için bu tezahüratı yapıyordu. O tarihte gerçekten de öyle bir ihtimal vardı ve çok da güçlüydü. Zira alsında 3. lig 3. grupta düşen takımlar ligin başından belliydi bir tık gayret ve planlama ile herşeye rağmen ligde kalınabilirdi. O maçtan sonrada taraftarlar, bayraklar ve tezahüratlar iyiydi. Yönetim futbolcu taraftar kenetlendi inşallah başaracaklar duygusunu bana geçirmişti. Ancak o tezahürette o kenetlenmede sahaya pek yansımadı. İstenilen puanlar çimlerden çıkmadı. Enson düşmesi kesin olan Akhisar deplasmanında rakip dokuz kişi kalmasına rağmen üç puanın çıkmaması bana göre ümitleride bitirdi.
Başlığa DÜŞ yazdım zira düştü demek içimden gelmiyor, elim düştü yazmaya varmıyor lakin kalan maçların zirve için oynayan Kütahya, Silivri, Karaköprü ve alttaki rakiplerin Konya ve Bayburt olduğunu düşününce sanki artık dönüş mümkün değil gibi. Yine de şimdilik Düş…. tü olmaması için ümit ve gayret etmek gerekir.
Başkan Mustafa Koçu’yu uzaktan tanırım. Yakından bilmim, daha önceleri Futbol dünyasının her hangi bir akademesinde de gördüğümü hatırlamıyorum. Parası mı çok, içinde yanan bir futbol ateşi vardı. O mu gün yüzüne çıktı yada memleket sevdasından mı yaptı bilmem ama yaptığı gerçekten büyük bir işti. Belediye yönetiminin itibarsızlaştırıp çöpe attığı kulübü çöpten alıp geri dönüşüm tezgahına çıkardı. Yönetiminde kim var, takımı kimler oluşturdu, kimler kurguladı bilmiyorum. İyi niyetinden zerre şüphem yok. Ancak devrede takımı kümede bırakacak hamleleri yapamadılar. Takımı devraldığı eski yönetimin kötü alışkanlıklarını devam ettirdiler. Takımı silip devrede yeniden takım yapmayı maharet saydılar. Oysa ki o külliyen yanlıştı. Belli sayıda iş yapabilecek oyuncuyu tutarak nokta transferler yapmalılardı, yapmadılar. Takımın başına daha deneyimli bir teknik kadro getirmeleri gerikiyordu getirmediler. Sonuçta Maalesef bu noktaya gelindi.
Eğer DÜŞ kelimesine TÜ hecesi eklenirse, Başkan Koçu’nun iyi niyeti ve gayretine, Kaptan Ali Aydın’nın ahde vefası ve fedakarlığına vede memleketimin sahipsizliğine çok ama çok üzülürüm…