
Bütün yalanlar; “Gerçekten, gerçek şu ki, gerçeğinde vb” sözleriyle başlar. Birisi size bu şekilde bir hitapla başlıyorsa bilin ki; sözlerinin içinde oldukça yalan bulunacak.
Gerçekten başarılıydık, ama rakiplerimiz…, gerçekten bu konuda sizin desteğinize ihtiyacımız var falan filan. Aslında sizin desteğinize ihtiyacı yok, rakipleri başarılı değil, kendisi başarısız.
Tabi bu iddiamız bugünün konusu değil, yılların bilimsel araştırmalarının literatüre yansıması. Muhakkak hayatınızın bu dönemine kadar bir çok yalanı duymuşsunuzdur, çevrenizden, ticaretten, siyasetten.
En çok yalanda ticaret ve siyasette söyleniyormuş, bilimsel araştırmalar bu konuda çalışma yapmış mıdır bilemem? Ama neredeyse 60 yıllık hayatımızın bana öğrettiği, hem siyaset, hem ticaret, hadi biraz da medyayı katalım bu gerçekler diye başlayan yalanlar kervanının deveyi hamuduyla götüren kervancılarına..
Medyayı kısmen masum görebilirsiniz, çünkü medya artık haber alıp verme platformu olmaktan çıkıp, her türlü siyasi yada kurumsal oluşumun algı yönetim mekanizması haline geldi.
Karşılığı var mıdır diye sorsanız, müzmin baş ağrısını geçirmek için aldığınız ağrı kesiciye benzetirim ben. Eh işte anlık bir dinlence, sonrası yine aynı tufan, aynı kronik başağrısı şikayeti.
Bugün geldiğimiz süreçte de yine bu sorunsalı sıkça görüp yaşıyoruz.
Gündem kuran medya değil aslında, gündemin tetikçisi medya, gündemi ise medyayı kuranlar belirliyor. O yüzden bugün birileri çıkıp, kısıkta olsa hafif yüksek sesle, medyanın pazarlama kabiliyetin ve becayiş yönetme sanatından bahsediyor.
Toplumda karşı yönde bir görüş, düşünsel bir gelişme yaşansın, gerçeğinin yalanının hiç kimse tarafından önemsenmediği bir algoritma ile, antiproganda yapılıyor.
Buna da gündem düzeltme yada gündem değiştirme deniliyor, siz bakmayın. Vatandaşın, kendi halinde, ekmeğinin emeğinin derdinde olanın umurunda olmadığı bu gündemi ise sadece belirleyen, boğazdan geçen lokma, güvenlik ve barınma.
Maslow’un, temel ihtiyaçlar hiyerarşisi, yada bilinen adıyla ihtiyaçlar hiyerarşisinde yer alan, dört temel şey nedir biliyor musunuz? Belki çoğunuz biliyorsunuz. Beslenme, barınma, çoğalma, uyku vb. Diğerlerinin önceliği yok ve daha öncelikli olanlar bunlar.
O yüzden sizin kurmaya çalıştığınız gündem, sadece bir günde eriyip gidiyor. Bu nedenle de siz devamlı gündem kurma telaşı içinde, sağa sola saldırıp gittikçe batağa sürüklenir bir hale geliyorsunuz. Tıpkı yalancı çoban misali. Bugün yaptığınız ufak tefek gündem telaşı, bir sonraki günün biraz daha büyümüş gündemini kurmanızı farz hale getiriyor.
Kartopu gibi gittikçe büyüyen bu konu, eninde sonunda sizi de o kartopunun altına alıp sürüklüyor. Bugün geldiğimiz nokta bunun bir benzeri değil mi?
Tez bu kafadan vazgeçin, hem kendinizi hem de toplumsal ihtiyaçları ötelemeyin..




