Geçtiğimiz hafta Türkiye liglerindeki son resmi müsabaka Sivas’ta oynandı. İkinci lig play off final maçında Iğdır FK ile 1461 Trabzon FK Birinci lige çıkmak için ter döktü. Çekişmeli ve zevkli geçen maçın ardından Serdar Bozkurt’un Iğdır Kulübü birinci lig biletini aldı. Serdar hoca hak ettiği bir başarı daha elde etti. İkinci ligin aranan hocalarından biri olan Serdar Bozkurt, herkesin hatıralarında olan o anlı şanlı Sivas Belediyespor’da ilk kez ikinci lig hocası olmuştu. Çok değil daha beş altı sezon önce Sivas Belediyespor ikinci ligin tozunu atarken bu takımların final oynaması hayal dahi edilemezdi. Birileri ikinci ligin en iddialı takımı, Türkiye kupasında kurada çıkmasın diye süper lig takımlarının dahi dua ettiği Belediyespor’u önce çöp etti, sonra da hurda fiyatına satarak tarihin karanlığına gömdü. Onları Allaha havale edip esas konuya gelelim…
Belediyespor heder edilip kapanma noktasına getirildikten sonra bir yiğido ( Mustafa Koçu) ortaya çıkarak kulübü uhdesine almıştı. Geçtiğimiz sezon üçüncü ligde mücadele eden Koçu’nun Dört Eylülspor’unu uzaktan takip ettim. Takım bir lig daha düşerek amatöre indi. Bu arada da gerçekleşen yerel seçimlerden sonra Belediye yönetiminin el değiştirmesi ile birlikte konuyu takip edenler arasında acaba takımı tekrar Belediyeye döndürülür bir çıkış olur mu merakı başladı. Ben de bu merakın ardından giderek Sayın Mustafa Koçu ile geçmişi ve geleceği konuşmak üzere bir araya geldim. TSYD Şube Başkanımızın da olduğu görüşmede biz sorduk Koçu anlattı, bir dokunduk bin ah çıktı.
Daha önce parası mı çok, futbol aşkı mı depreşti gibi ifadeler kullanmıştım kendisi için. Aynı mealde sordum kulübü alış sebebini. Meğerse hiç birisi değilmiş, Belediyespor’u ince bir hesapla alanlara sponsor olmak isterken Kulübü kucağında bulmuş. Sponsor olduğu sözde kulüpçüler çeki almaya gelmeyip ligin ilk haftasında izlemek için gittiği stadyumda rakibi görüp bizim takımı göremeyince Koçu memleket adına utandığı için kulübü satın almaya karar vermiş. Sonrasında plansız ansızın çok da bilmediği bir alana girmenin sıkıntılarını yaşamış. Parayla Kulübü yönetecek insan dahi bulamazken, yük alsınlar diye yönetime aldıklarının yükünü çekmiş. Daha bir sürü sıkıntı ama burada anlatacaklarımın elbette bir sınırı var.
Velhasıl Koçu takımı ligde tutmak için çırpındıkça birileri onu aşağıya çekmeye çalışmış ve kaçınılmaz son gerçekleşmiş. Esas soru ise şimdi ne olacak? Geri adım yok diyor Mustafa Başkan. “Ben memleket adına bir sorumluluk üstlendim sonuna kadar gideceğim. Parası çok gönlü sefil olanlardan olmayacağım” diyor. Bal liginde mücadele etmek için çalışmalara başlamış. Belediye yönetiminden bir teklifin gelip gelmediğini, Kulübü tekrar Belediyeye satıp satmayacağını da sorduk. Belediye yönetimi ile temas halinde ama herhangi bir teklif almamış, bu sene devretmek gibi bir fikri yok. Belediye yönetiminden de bu yönde en azından şimdilik bir sinyal yok. Mustafa Başkan Belediye ile sadece tesisleri kullanma yönünde bir görüşme sürdürdüğünü ve olumlu sonuçlanır ise tekrar lige
çıkmak için takım yapacağını söylüyor. Hatta Sivasspor forması ile aktif futbol yaşantısını sonlandırdıktan sonra teknik adam olarak Bal liginde en fazla görev alan Sivaslı bir hoca ile prensip olarak da anlaştı. Eğer hocanın bu sezon lige çıkardığı şehir, hoca ile yolları ayırırsa Bal liginin elit hocası önümüzdeki sezon Mustafa Koçu’nun Dört Eylülünün başında olacak. İki yiğido kafa kafaya verip Sivas’ı temsil etmeye devam edecek. Arkalarında durup destek olalım diyeceğim ama bizde böyle şeyler olmaz biliyorum. Hele Bal ligine düşmüş bir takıma kimsenin el uzatacağını sanmıyorum. O nedenle lütfen köstek olmayalım. Biz onları aşağı çekmeyelim, ben eminim onlar tekrar yukarı çıkacaktır…