Hikaye bu ya, Şeytan’ın yolu bizim Ankara’ya kadar düşmüş. Eş dost ziyareti derken, hadi demişler, şu başkenti bir gezelim. Yanında eşi çocukları.
Tandoğan meydanını geçmişler, Bakanlıklar derken, Gençlik Parkı vs. kocaman bir araziye gelmişler. “Bankta oturup hem biraz dinlenelim hem de etrafı biraz seyredelim, bakalım insanoğlu ne menem birşeymiş” demişler.
Şeytan etrafı iyice süzmüş, geleni geçeni, konuşanı-susanı dinlemiş, sonra kafayı şöyle bir çevirip uzun uzadıya bakıp, biraz düşünmüş ve hanımına dönmüş demiş ki;
”Kalk gidek hanım kalk! Bize buradan ekmek çıkmaz, aç sefil perişan kalırız valla, bak birde biz kendimize şeytan diyoruz.
Hem yapıyorlar yapmadık diyorlar, yalanı rüyayı bile gerçekmiş gibi anlatıp, insanoğluna da alkışlatıyorlar, güya biz insanoğlunu yoldan çıkartacaktık, yola koysunlar diye gelenler, çoktan yoldan çıkartmışlar. biz bunları beceremeyiz hanım.”
ADA SAHİLLERİNDE BEKLİYORUZ.
Yunan sahil güvenlik botu Muğla Datça’da sahile kadar yanaşıyor, Yunan Askeri, Türk Karasularına çıkıp, Yunan adalarına mülteci bırakan kaçakçının botunu çeke çeke Yunan Sahil Güvenlik botunun stepnesine bağlayıp çekip alıyor. Sonra Yunan adasına tekrar hareket ediyor ve çekip gidiyor. Yunan Sahil Güvenlik Botu. Sahilde güneşlenmek olan Türk-Rus-Alman ve İngiliz turistlerde bu manzarayı seyrediyor.
Bizim doğu ve güneydoğu sınırımızdan haberimiz yok sanıyorduk Ege sınırlarımızdan da haberimiz yokmuş ki.
Askerde, koruma alanına inek girdi diye nöbetçi askerlere disko cezası veriliyordu.
Yunan askeri deyim yerindeyse, Türk topraklarında operasyon çekiyor, bunun cezası kime verilecek? Bu gücü ve dirayeti nereden buluyorlar onu da bilmiyoruz. Ada sahillerinde bekliyoruz şarkısıyla terennüm ederken, galiba yanlış anlaşılmışız. Bekleyen biz değil başkaları olmuş.
İSTANBUL CAN PAZARI OLMUŞ.
İstanbul’da yine polisimize ateş açılmış ve bir polisimizin durumu ağır. Allah şifa versin inşallah tez zamanda aramıza ve sevdiklerine kavuşur.
Tabi yine hakkında öldürme de dahil 10 ayrı suçtan dosyası olan bir alçak tarafından vuruluyor. Biz adaletin çürüdüğünden kokuştuğundan bahsederken bunları söylüyoruz.
Hapishaneler tıklım tıklım dolmuş, işte o yüzden serbest bırakılıp tutuksuz yargılanıyorlarmış iddiası var. Doğru mudur bilmiyoruz. Beceriksiz ve güdümlü kalemler ise, bunu hapishanelerin boşaltılması için Fetö algısı olduğunu, Fetöcülerin işi olduğunu söyleyerek gerçeği saklamaya çalışıyorlar.
Asıl bu işin ağababası sizlersiniz, diyorum bende.. Üstüne basa basa,. Asıl içeride olması gereken, o polisleri şehit edenlerle, sizler olmalısınız.
Hukuku kirli emelleriniz için katledilmesine göz yuman, ses çıkartmayan sizler değil misiniz? Daha yılı bile geçmedi yahu!.
Yine yazarken sinirlerimizi zıplatmayın..