reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Hayat Yolculuğunun Dönemeçlerinde İnsan

Yayınlanma Tarihi : Google News
Hayat Yolculuğunun Dönemeçlerinde İnsan

Nerede ve ne zaman okuduğumu hatırlamıyorum ama çok hoşuma giden şöyle bir söz vardı: “İyi insan, aklından hiç kötülük geçirmeyen saf insan değil, her kötülüğün farkında olup iyiliği tercih edendir.”

İnsan davranışları her ne kadar dış etkiler altında gerçekleşse de bilinçli bir tercihtir aslında; yolunu, yordamını, tavrını ve şeklini insan kendisi belirler. Ancak bu belirleyişte etken faktörler vardır; onlar ise aileden ve okuldan aldığı eğitim, çevresinde bulunanların yapacağı yorumlar ile özellikle günümüz dünyasında sosyal mecralarda nasıl görünmek istediğini ifade eden kişisel yaklaşımlarıdır. Şu bir gerçek ki hiç kimse kötü olmak da kötü görünmek de istemez. İyilik ve güzellik özellikle de beğenilmek ve takdir edilmek her insanın ruhunun derinliklerinde var olan bir duygudur.

İnsan, cennetini ve cehennemini kendi taşır…

Zira insanın içinde iyilik ve kötülük tarafı ya da başka deyişle melek ve şeytan tarafı her zaman mevcuttur. Onlardan birini önce çıkaran, etkin kılan ve davranışlarını ona göre belirleyen ise hiç şüphesiz ki insanın kendisidir. Kötülüğün veya iyiliğin farkındalığı, insanın içsel bir fırtınaya kapılması gibidir. Bu fırtına, insanın ruhunu sarsar, kişiyi değişime ve tercihe neden olacak düşüncelere ve duygulara sürükler. Kişinin içerisinde bulunduğu sosyal ve kişisel ortamı, duygu ve düşüncesi tercihinin yönünü ve yöntemini belirler. Bu fırtına kimi zaman karanlık bulvarlara sürükleyeceği çıkmaz ve açmazlara savurur kişiyi, kimi zaman da aydınlık ve huzur vadeden arınmanın ve yeniden doğuşun habercisi olan güzergâhlara yöneltebilir.

İnsan tercihinden sorumludur.

Tavrını kötülükten yana değil iyilikten yana koyan kişi iyi insandır. İyiliği tercih etmek, bilinçli bir seçimdir. Zira kişi önüne çıkan fırsatı değerlendirirken kötülük kendisine cazip gelip avantajlar sağlasa da onun kötü olduğunu fark edip kendisine zor ve meşakkatli geleceğini bildiği iyiliği tercih etmesidir, iyi insan olabilmesinin temel faktörü… Bu seçim, sadece kötülüğün farkında olmayı değil, aynı zamanda bu farkındalığa rağmen iyiliği kucaklayan tercih eden bir seçimdir. İyilik, insanın kalbinin, melek yanının derinliklerinden gelen bir çağrıdır; cennet yanıdır. İslam’da bu çağrı, Allah’ın rızasını kazanma arzusudur. İyilik, Allah’ın emirlerine uymak ve O’nun hoşnutluğunu kazanmaktır. Bu çağrıya kulak vermek, yaşamın en saf ve en anlamlı yaklaşımlarından biridir. Bu çağrı çevresinde bulunan kişi, insanlar başta olmak üzere tüm canlıların, tüm bitkilerin yaşam hakkını korumayı ilke edinen bir çağrıdır. Bir ağacın, bir çiçeğin kısaca yeşilin, tabiatın ana unsurlarının yanında olmaktır; yaşayan her canlıyı, çevreyi, akarsuyu havayı kirletmemenin bir insani duyarlılık olduğu bilinciyle yapılan tavırdır.

Yine, iyiliği seçmek, başkalarının acılarına ve ihtiyaçlarına duyarlı olmak demektir. İyilik, sadece bir davranış değil, bir yaşam tarzıdır aslında. İyiliği tercih eden bir insan, sürekli bir kişisel gelişim sürecindedir. Bu süreç, kişiyi ve dünyayı daha geniş çerçeveden kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımdır.

Toplumlar, bireylerin iyilik seçimleriyle dönüşür ve huzur bulur.

İyiliği tercih eden insanlar, toplumsal normları ve değerleri iyiliğin rengine dönüştürür, daha adil ve şefkatli bir dünya için çaba gösterirler. İyiliği tercih etmek, sevgiyle iç içe geçmiş bir düşüncenin hayata ve eyleme yansıyan sonucudur. Sevgi, iyiliği besler ve büyütür. Sevgiyle dolu bir kalp, kötülüğün farkındadır ve iyiliği seçmeye meyillidir. Sevgiyle hayata ve insana bakan kişiler, yaşantılarıyla başkalarının da iyiliği seçmesine örnek ve yönlendirici olurlar. Böylece iyilik, bir zincir reaksiyonu gibi yayılır ve toplumun genelinde dönüşümü yaygınlaştırır. Sevgi, hayatın en büyük öğretmenidir ve iyiliğin en güçlü motivasyon kaynağıdır.

Kişiler değiştikçe toplum, toplum değiştikçe de hayat huzur bulur.

YORUM YAP