reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Hazımsızlık ve eleştiri

Yayınlanma Tarihi : Google News
Hazımsızlık ve eleştiri

Her gün yeni bir hastalık türü ile karşı karşıya kalıyoruz.
Ortaya çıkan hastalıkla ilgili bilim adamları görüşlerini açıklıyor, çözüm yolları bulunuyor, zaman zaman da çelişkiler ortaya atılıyor.
Korku, heyecan ,endişe ve baş belası Covid-19’un getirdiği ölümlerle canlarımızı toprağa veriyor, cenaze törenlerine dahi tedbirler nedeniyle katılamıyoruz.
Bu görünen hastalık türleri.
Ya görünmeyen hastalık türlerine de demeli.
Günümüzün en önemli hastalığı, hazımsızlık ve eleştiri
Başarıyı hazmedemeyenler, ben duygusunun verdiği özgüven ile bilgiden uzak eleştiri bile yapıyorlar.
Gerçekten çok kötü bir hastalık türü, hazımsızlık ve eleştiri.
Başarıyı, başaranları kıskananlara, kısacası bizleri eleştirilenlere bir bakar mısınız ?.
Bizleri eleştiren insanların bakış açıları hiçbir zaman pozitif olmamış, hep negatif baktıkları için yaşantıları, mutlulukları, mutluluk düzeyleri orta veya ortanın altında kalmıştır. Bu tür insanlar kendi mutsuzluklarını, başarısızlıklarını kabul etmek yerine insanları eleştirmenin kendileri için çıkış noktası olduğunu ,hazımsızlık ve eleştirinin kendilerini mutlu ettiğini zannediyorlar.
Kendi zayıflıklarını görmek yerine, başkalarının açıklarını yüzlerine vurmanın, hafife almanın daha önemli olduğunu, sivri dilleri ile ortamda söz sahibi olduklarını zannediyorlar ama, yıkıcı eleştiriler üretmekten de vazgeçmiyorlar.
Bu tür insanların benliği ile yüzleşmesi, (aynada kendisini görmesi ) mükemmel olmadığını, ve olamayacağını bilmesi ve yoğun eleştirel tutumların kendi kusurlarının bir yansıması olduğunu bilerek hazımsızlık ve eleştiriden vazgeçmesi gerekir.
Mevlana ne güzel söylemiş
Taş yeşermez, geçmiş olsa da nevbahar,
Toprak ol da bak, nasıl güller açar.
Taş gibi idin çok gönül kırdın! Yeter! Toprak ol,
Üstünde hoş güller biter.
Mevlana diyor ki: İnsanoğlu yarısı boş deniz üzerinde bir ceviz kabuğudur.Yani bütün ömür dalgaların o ceviz kabuğunu doldurmasına hizmet eder ve öyle geçer . Kabuk tam doldu derken , ağır gelir çekemez, dibe batar…
Bu yazıyı kime yazdığımı mı düşünüyorsunuz.
Kısacası onlar kendilerini biliyor
Üzerine alan herkese

YORUM YAP