Kanı çekilmiş dallara anlatabilmek derdini, eğreti durduğu toprağı, nefes almaya takat yetiremediği rüzgarı… Usul usul yağan yağmurun anlatmaya çalıştığı belki de budur; ilkin bahar dallarına dönüştürerek ikna etmiştir kaskatı kesilen kahverengi çeliği. Tomurcuklanan çiçeklerinin elzem olduğu kanaatine varmasına bilvesile olmuştur. Kaskatı kesilen ağaçların gövdeleri, yumuşak huylu olmaya niyet etmiştir böylece…
Tam üç mevsim riyazettedir! Denilebilir ki yapraksız perhizi baharda neticelenmiştir. Sabırla kışın çetin soğuğuna galebe çalmıştır. Kimi güneşin eliyle, kimi toprağın merhametiyle; en çok da yağmurun dostane telkiniyle. İnat etmemişse de kulak vererek damlalara, uslu bir yeşile kendini teslim etmişse… Dinlediğinden nasihatini, uzak yollardan, bulutlardan gelen misafirini, Rahmet’in merhamet yağmurlarını…
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Uzman Vaiz olan, aynı zamanda Yazar, Kudüs Rehberi ve Tv Program Sunuculuğu yapan Kıymetli Hocam İdris KOCABAŞ’ın kaleminden çok değerli bir anekdotunda bahsettiği gibi:
“Ölü bir kalbin telkini / nasihati çürümüş tohum gibidir; muhatabının gönlünde filizlenmez. Diri bir kalbin telkini ise yeşermeye hazır olan tohum gibidir. Muhatabının gönlüne erişince filizlenmeye başlar. Sözü tesirli kılan sözün mahrecidir.”
Tıpkı bulutların elçisi damlaların, kahverengi çeliği nasıl filizlendirebildiğini bize izah ediyor gibi; tam da bu cümleler…
Yağmurun mahreci, bulutun tecvidine mukabil olduğunda! Bir çırpıda filizlenivermiştir gökyüzüne uzanan elleri cevap bularak ve sabrının mükâfatını fazlasıyla alarak; alımıyla gözleri kamaştırmayı başarmıştır!
Rahmetle, merhametle nazar etmeli âleme, insan da; Yaratıcı’nın rahmet yüklü bulutlarından aldığı ilham ile… Gerekirse esip gürlemeli haksızlığa, zulme ama muhtacı olduğu rahmet deryalarına ne pahasına olursa olsun gönlünü açmalı. Kalbin taş kesilen, çatlamış toprağını diğerkâmlığın gözyaşlarıyla sulayarak tabibi olmalı! Taşkınlıklarına yol vermeli ki önünü alamayarak bendinin, heba olmasın…
Filizlerden tedris ettiği dersi almalı…
Duymalı, kaskatı kesilen kalplerin kasıp kavurduğu ekinlerin,
Başaklarından yükselen feryatları…