Bir gökyüzüdür şimdi, içi sıkılanların bakmaktan utandığı. Yine de gökyüzüne bak! Yeri yeni ziftlediler! Ki güvercinler itina ile bakar yeryüzü halklarına! Ayağımıza kıymık gibi batıyor asfalt bu günlerde. Kısık sesimiz ve sıkışan göğsümüz; göğümüz, düğümlenen dilimiz. Gözyaşı öğüten bir değirmendir her sokak başı. Alamadıysa da insanlık yamalı elbiseli Hanzala’ya bayramlık. Tesellisidir en yakın arkadaşları, Filistin’in, Vasiyet yazan cesur yürekli çocukları! Anne ve babasını teselli eden o koca koca adamlar! Yaşından çocuk ve yaşından kocamış 75 yıl!
Alamadı gönlünü yıllar Filistin halkının, Gazze’nin. Gözyaşları paslandı kınında. Başı dumanlı limon ağaçlarının,elleri kınalı zeytin ağaçlarının yanı başında. Ellerin temizse eğer, şahitliği hiç kolay olmayacak o ellerinle, toplu mezarlardan şehit çiçekleri topla, demet demet! Istırabın avucunda iki ağır kefedir o mahcup eller. Ki ellerimizden başka sığınılacak bir liman da kalmamış gibi!
Tarih kitaplarında tek satırla anılan soykırımların, her bir harfine kaç şehit gömdüler söyleyin! Kıyamet yakındır dediler de demediler alametidir yetim Filistin. Sayılar ölmeyi bilmez ki, insanlar saymayı ve şehitler ölmeyi! Kendi kendini boykot eden ulu orta bir çağ. Ta ki insanlığını hatırlayana dek!
Yorulan saat geri kalır, yanlış göstermesin diye takınmalı tavrını. Koşmalı adımlarını yelkovandan daha hızlı! İnsanlığın yakasından tutmuşken haklı isyanımız. Filistin’in bitmek bilmeyen yaşam ısrarına sığınmalı. İkna oluruz nasılsa ayak diremesine hayat doluluğunun.
Filistin’in yakasında bir güldür Kudüs, hem tanı onu!Dirilişe yöneliş istidadımız var ise bir nebze gönlümüzde. Tarihin bilinmez denklemini çözmeye de var imkân elbette bin yıllık şanlı tarihi yüklenmiş kısa ömrümüzde. Geçmişin o bin yıllık tozlu raflarında tozu dumana katar atlılar. Sürgünün sağlamasını yapamıyorlar yine de bugün, Filistin kadar. Tahrif edilen Tevrat ve İncilin mahcubiyeti Kadim Kuran’a teslim olmuşken; tam sırasıdır! Allah’ın(cc) en büyük ihsanıdır, Kudüs’ü ve Kudüs’ten olanı savunmak!