Sivas 4 Eylül stadyumunda unutulmayacak zorlu bir mücadeleye şahitlik ettik. Süper ligin ilk 4 haftasında aldığımız sonuçlar ve oynadığımız savunmaya dayalı oyun sonrasında önemli tepkiler oluşmuştu. Teknik direktörümüz Bülent Uygun bu karşılaşmada daha ideal bir kadro yapısıyla sahaya çıktı.
Dörtlü defans kurgusu ile başladığımız karşılaşmada ilk dakikalardan itibaren oyunu rakip yarı alana yıkmaya çalıştık. Bu noktada birkaç pozisyonda bulduğumuzu söyleyebilirim. Maça iyi başladık derken; rakibin topu kendi yarı alanından uzaklaştırmak için gönderdiği bir boş topta stoperimiz ve kalecimizin anlaşmazlığı neticesinde rakibe penaltı şansı vermiş olduk.
Böylesine iyi başladığımız bir karşılaşmada çok büyük hata ile penaltı yaptırmış olmamız bizim adımıza çok büyük sıkıntı oluşturdu diyebilirim. Misafir takım Gaziantep ise bu penaltı golüyle daha da moral motivasyonunu artırarak tamamen defansif bir diziliş ile müsabakayı sürdürmeye çalıştı. Bu anlayışta da kısmen başarılı oldular. Sivasspor yediği golünü şokunu çabuk atlattı diyebilirim. Beraberlik golü arayan taraf Sivasspor oldu. Birçok maçta yakalayamadığımız frikik pozisyonlarını bu karşılaşmada üst üste yakalama şansı bulduk. Lakin Rey Manaj her iki pozisyonda da istediği vuruşu yapamadı.
Bu sezon başından beri attığımız gollerin hep duran toplardan olduğunu belirtmiştik. Bu karşılaşmada da beraberlik golümüzü yine bir duran top organizasyonu neticesinde Rey Manaj’ın kafa vuruşuyla kazanmış olduk. Bulduğumuz beraberlik golü bizim açımızdan çok çok önem arz eden bir goldü. Çünkü karşılaşmanın ilk yarısında eşitliği sağlayarak ikinci yarıya daha umutla bakmamıza sebep olacaktı. Ama bir sıkıntı yaşadık, o da golden hemen sonra Rey Manaj sakatlanarak oyundan çıkması bizim adımıza büyük bir eksiklik oluşturdu. Rey Manaj’ın yerine oyuna dahil olan Bekir ise oyunda kaldığı süre içerisinde takıma önemli katkılar sağlayamadı, daha pozitif bir bol oynaması gerekir diye düşünüyorum.
İlk yarı karşılıklı atılan gollerden sonra ikinci yarı yine oyuna hızlı başlayarak ve de uzaktan şutlar atarak ikinci golü bulma çabası içerisinde olduk. Özellikle Azizbekle iyi şutlar attığımızı söyleyebilirim. Fakat sonuç alamadık.
Baskıyı artırdığımız anlarda Futbol sahalarında ender görülecek hareketlerden bir tanesini de hep birlikte şahitlik ettik. Sivasspor’un yeni transferlerinden Keita Balde bu karşılaşmada attığı golden sonra sarı kartı olmasına rağmen formasını çıkararak ikinci sarı kartı gördü ve takımını 10 kişi bırakmış oldu. Stadyumda öyle bir atmosfer yaşandı ki atılan gole mi sevinelim yoksa oyuncumuzun kırmızı kart görmesine üzülelim. Bu durumda taraftarlarda büyük bir şaşkınlık yaşamış oldular. Attığımız iki gole baktığımızda gol atan oyuncularımız golden hemen sonra oyundan çıkmak zorunda kaldılar. Rey Manaj sakatlık nedeniyle çıkarken Keita Balde ise kırmızı kartla çıkmak zorunda kaldı. Geriden gelip öne geçerek belki daha rahat bir maç olacak diye düşünürken 10 kişi kalmamız bizim adımıza sıkıntı oldu. Rakip için ise önemli bir avantaj oluşturdu.
Gaziantep takımı beraberlik adına gole yaklaştığı anlar oldu. İki pozisyonda kaleci Nıkolıc önemli kurtarışlar yaparak beraberlik golüne izin vermedi. Akabinde organize bir çıkış yaptık. Saha da eksik olmamıza rağmen ayağa oynadığımız toplarla kontra atak yaptığımız bir pozisyonda bu sezon başından beri takımın en forumda adamı diyebileceğim Murat Paluli 3. golümüzü rakip filelere göndermiş oldu. Murat Paluli’nin bu sezon gösterdiği başarılı çizgiye bu golde çok yakıştı. Bulduğumuz bu gol bizleri tamamen sevince boğarken Gaziantep takımında çıkmaza sokmuş oldu. Ama önümüzde yine uzunca bir süre olması bizim stres yaşamamıza sebep oldu. Son dakikalarda kalemizde ne yazık ki ikinci golü gördük. Ama bu gol misafir takıma puan getirmeye yetmedi.
Takımımıza bu sezon katılan Keita Balde ve Samuel’in ilerleyen haftalar için daha önemli sinyaller verdiğini belirtirken, Alex’ten beklenen sinyalleri alamadığımı da eklemeliyim.