Millî Eğitim Bakanlığı almış olduğu bir kararla, “İlköğretimde Ücretsiz Kitap Dağıtımı Projesi” kapsamında 2003 yılından bu yana öğrencilerin ders kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Öğrencilere dağıtılan kitaplar Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu bünyesinde oluşturulan yayın kurulu tarafından tespit ediliyor. Bu kurulun işinin ehli, alanında uzman kişiler tarafından oluşturulduğu ve öğrenciler için en uygun yayınların tespitinin yapıldığı iddia ediliyor.
Öğrenciler 2003 yılından bu yana ders başı yaptıklarında ücretsiz ders kitaplarını sıralarının üzerinde buluyor. 2023 yılında tespit edilip, basımı yapılarak yurt genelinde dağıtılan toplam kitap sayısı 137 milyon 262 bin 439. Bu kitapların sadece dağıtım maliyeti ise 79 milyon 118 bin 200. Baskı ve diğer maliyetlerle birlikte yaklaşık 10 milyarlık bir giderden bahsedebiliriz.
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, dar gelirli ailelerin öğrencilerinin eğitim giderlerinin hafifletilmesi ve öğrencilerin belirlenen en doğru kaynaklardan en iyi eğitimi alabilmeleri için planlanmış gerçekten çok pahalı ve büyük bir organizasyon.
Buraya kadar bakıldığında her şey çok iyi niyetli, çok güzel ve takdire yaşan. Öyle ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aradan geçen onca yıla rağmen mitinglerinde bu projenin altını çizmeden geçmez.
Peki her şey göründüğü kadar doğru mu? Belki proje çok yerinde ve doğru. Belki belirlenen kaynaklar tartışılabilir, eksikler bulunup düzeltilmesi istenebilir. Ancak bütün bunların arasında şöyle de bir gerçek var. Her ne kadar gelip geçen bakanlar kaynak ve yardımcı kitapların yasaklandığını belirtmiş olsa da halen, Talim ve Terbiye Kurulu üyelerinden daha zeki olan öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu yardımcı ve destekleyici kitapları zorunlu tutmaktadır. Bu kitapları almayan öğrenciler zaman zaman derslere alınmamakta, sınavlara alınmamakla tehdit edilmekte, kitap almamaları halinde o kitabın dersinden geçemeyecekleri belirtilmektedir. Tüm bunlarda öğrenci ve veliler, öğretmenlerin yönlendirdiği kırtasiyelerden bu kitapları almaya zorlanmaktadır. Devlet, bin bir güçlükle öğrencisine ücretsiz kitap sunarken, devletin seçtiğini yetersiz bulan öğretmenlerin şart koştuğu kitapların bir öğrenci için yaklaşık maliyeti bin TL civarındadır. 2023 yılında sistemde kayıtlı 19 milyon 155 bin 571 öğrenci olduğunu kabul edersek ortaya yaklaşık 19 milyar TL gibi korkunç bir rakam çıkıyor. Bu rakam “İlköğretimde Ücretsiz Kitap Dağıtımı Projesi” giderlerinin de üzerindedir. Ayrıca bu projenin reklam gelirleriyle bir miktar desteklendiğini biliyoruz. Hal böyle olunca niyetin eğitim değil de rant ve çıkar olduğunu düşünmeden kendimi alamıyorum.
Bu nedenle devlette israfın önlenmesi adına ya projeden vaz geçilsin, kurul üyelerinden daha akıllı öğretmenlerin tercihlerine boyun eğilsin. Yada bu ranta bir dur denilsin. Gerekli, zorunlu, olmazsa olmaz denilen yardımcı kaynaklarla elde edilen başarıda ortadadır.