reklam
reklam
DOLAR42,5220% -0.02
EURO49,6315% -0.15
STERLIN56,7733% -0.19
FRANG52,9276% 0.02
ALTIN5.743,51% -0,16
BITCOIN92.413,44-1.225

Ne İsrail ne de Hamas durmayacak

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ne İsrail ne de Hamas durmayacak

Bugün Gazze’de yaşanan olayları yeniden ele alıp değerlendirmek için öncelikle İsrail’in soykırıma dönüştürdüğü, neredeyse Gazze’yi haritadan silme noktasına geldiği saldırılarının başlangıç noktasına dönelim.

Hamas militanları, 2023 yılı Ekim ayının ilk Cumartesi günü paramotorlarla sınır duvarını aşarak İsrail topraklarındaki kasabalara “Aksa Tufanı” adı verilen saldırılar düzenledi. Sivillerin zarar gördüğü bu saldırı birçok devlet tarafından ‘terör saldırısı’ olarak nitelendirildi. İsrail’in planladığı soykırımı başlatmak için haklı bir gerekçe bulmuş oldu.

Bu noktada İsrail’in marifetine yabancı değiliz. 11 Eylül saldırılarında El-Kaide militanlarınca hedef alınan ikiz kulelerde saldırı ve sonrası Afganistan’da başlayan savaşı anımsayın. Neticede sömürülen Afganistan’ın kaynakları tüketildikten sonra Taliban’a bırakılmasını da unutmayın.

İsrail’in Filistin halkına yönelik katliama varan saldırılarını incelediğimizde öncesinde Hamas’ın bir eylem ve planı olduğunu hep görüyoruz. Hamas’ın İran’dan akıl ve güç alarak bu eylemleri hayat geçirdiğini de biliyoruz. Yine de öyle olmadı mı? İran’ın kışkırtması ile harekete geçen Hamas gerçekleştirdiği terör standartlarındaki eylemi ile gözü dönmüş İsrail’in saldırılarına yol vermedi mi? Daha sonra İsrail ile İran arasındaki füze tiyatrosu, başından beri savunduğum İsrail ile İran arasındaki gizli müttefiklik düşüncemi değiştirmedi.

Dünyada bir örgütlerin ve örgütsel faaliyetlerin büyük bir bölümünü kontrol eden Siyonizm’in İran üzerinden Hamas’ı da kontrol ettiğini iddia ediyorum. Tüm ‘izim’ uzantılarının ipini elinde tutan İsrail, yayılmacı, işgalci ve katliamcı politikalarını sürdürebilmek ve bunu dünyanın gözünü boyayarak yapmak için Hamas’ı hep kullandı. Son günlerde bazı Hamas yöneticilerinin aslında Yahudi olduğu iddialı da bu düşüncemi desteklemektedir.

Hamas’ın saldırıları sonrası haklı bir edayla harekete terör devleti İsrail, binlerce bebeği on birlerce sivili katlederek tüm dünyanın gözü önünde bir soykırım gerçekleştirdi. Dünyada barışın teminatı Birleşmiş Milletler yine olaya kaplumbağa hızında müdahale ederek bu vahşete adeta göz yumdu. Karşılıklı ateşkes ilan edilmiş olsa da ateşkesin ilanının ardından İsrail, 300’e yakın sivili öldürdü, öldürmeye de devam ediyor.

İsrail, tüm dünyada artan tepkilere göz yumamadı. Çığ gibi büyüyen İsrail karşıtlığına duyarsız kalması da mümkün değildi. Sözde ateşkesi kabul etmeye mecbur kaldı. Eğer kabul etmesiydi sadece İsrail değil onu destekleyen ABD’de yalnızlaşacak, yaklaşan 3. Dünya Savaşı’nda planladığı ittifaklardan mahrum kalacaktı.

Bugün sözde bir ateşkes sürse de bu dünyanın gözünü boyamaktan öteye gitmeyecektir. İsrail durmayacak. Çünkü Hamas durmayacak. Hamas durmadıkça İsrail’de yeni haklı gerekçelerle katliamlarını sürdürecek. Hamas İsrail’e düşman görünse de en büyük zararı Filistin halkına vermeye devam edecek.

Bu nedenle artık bölgemizde söz sahibi aktör haline gelen ülkemizin Filistin politikası, Hamas’ın arkasında durmak değil, bağımsız, özgür ve tüm dünyaca tanınmış bir Filistin devletinin oluşturulmasından yana olmalıdır. Dün dünya ülkelerinin tanışacağı Filistin devletinin toprak bütünlüğü ve güvenliği İsrail-İran gizli ittifakının uhdesinden alınıp bir dünya meselesi arenasına taşınması desteklenmelidir. Çünkü ne İsrail nede Hamas durmayacaktır.

YORUM YAP