Ülke futbolu olarak Avrupa kıtasının futbol organizasyonu olan UEFA’ya dahiliz. Haliyle aldığımız her kararı, uyguladığımız her eylemi UEFA’ya uygun hale getiriyoruz. Avrupa kıtası Hristiyan inancına sahip insanların çoğunlukta yaşadığı bir kıta. Hristiyanlar için ise her yıl aralık ayının son haftasında kutlanan NOEL kutsal ve her Hristiyan o güne büyük önem atfediyor. Haliyle Avrupa’nın futbol birliği UEFA, o hafta futbolun fişini çekiyor. İşin ilginç olan tarafı ise biz de kayıtsız şartsız buna gönüllü uyuyoruz.
Ulusal ligimizin en üst klasmanı olan süper ligdeki takımların 28 kişilik kadrosunda en fazla 14 yabancı bulunuyor. Bu rakam toplam kadronun yüzde ellisi. Söz konusu 14 yabancının en az yüzde ellisi de Müslüman yabancılardan oluşuyor. Kalan sayı ise Hristiyanlık başta olmak üzere diğer dinlere mensup futbolcular. Başka bir deyişle toplam kadronun en fazla yüzde 25’i Hıristiyan olmasına rağmen ülke futbolumuzu yönetenler yüzde 75’i yok sayarak her konuda takvimi yüzde 25’lik Hristiyan futbolcuların talepleri doğrultusunda ayarlıyor. Özellikle son iki yıl takım sayımız fazla olması nedeni ile daha ligin ilk yarısına dahil maçlar bitmeden devre arası veriliyor. Tek sebep Hristiyan futbolcuların NOEL’i evlerinde aileleri ile birlikte kutlaması. Bu, inançlara saygı çerçevesinde güzel bir jest. Bize de yakışan bir duruş. Lakin çifte standart niye?
Aynı yönetimler takımlarımızın yüzde 75’ini oluşturan Müslüman futbolcuların hassasiyetlerini göz önüne tutuyor mu? Hayır. Örneğin bu Ramazan Bayramı’nda ligler tatil edilecek mi? Hayır. Peki neden? Nedeninin nedeni maalesef biziz. Futbolumuzu yöneten Federasyonun başındakilerin böyle bir hassasiyetleri yok. Kulüp yönetimlerinin böyle bir derdi yok. Müslüman olduğunu bildiğimiz futbolcuların böyle bir talebi, bir isyanı söz konusu değil. Bayramlarda konan maçlar için biz taraftarların bir karşı çıkışı söz konusu değil, hepimiz koşa koşa stadyumları dolduruyoruz. Kısaca biz Müslümanlar kendi dinimizin kutsallarına Hristiyanlar kadar sahip çıkmıyoruz, kutsamıyoruz, önemsemiyoruz. Hepimize yazıklar olsun…