Ekonomik dalgalanmaları fırsatçılığa dönüştüren ahlaksızlara alıştık. Deprem yardımlarını, o yardımlara muhtaç çaresizleri hiçe sayıp zimmetine geçirenleri de gördük. İdarenin dışındaki yanlışlar bir şekilde bir yere konabilir. Ancak, polis memuru insan kaçakçılığı, savcı uyuşturucu kuryeliği yapar, kaymakam yardım paralarını zimmetine geçirir, öğretmen öğrencisini taciz eder, hâkimi aldığı parayla karar verir, doktor organ kaçakçılığı yapar, din görevlisi zina yaparsa bireylerin güvenecek dalı kalmaz, kargaşa olur. Böyle bir yapının iradesinde sağlıklı bireyler yetiştirilemez, ahlaksız bireylerin idare ettiği bir ülkede uzun süre ayakta kalmaz.
Maalesef vermiş olduğum bu örneklerin tümü bir hafta içerisinde şahit olduğumuz münferit vakalardır. Bir hafta içerisinde birine Sivas’ta şahit olduğumuz bu çirkinliklerin sayıları her geçen gün artmaktadır.
Her ülkenin olduğu gibi bizim ülkemizin de birçok çözüm bekleyen meselesi bulunuyor. Eğitiminden sağlığına, ekonomisinden teröre kadar. Çözüm bekleyen meselelerde öncelik sırası ülkelere göre farklılık gösterebilir. Bence ülkemizin en büyük problemi çok seslendirilmese de, hızla yozlaşan ahlaki değerlerimizdir. Tüm problemlerimizden önce çözmemiz gereken problem AHLAKTIR. Ahlakları bireylerin yetiştirilip siyasette, idarede, eğitimde, camide, sağlıkla görevlendirebilirsek diğer problemlerimizde kendiliğinden çözülecektir.
Gelişen iletişim imkânları, kontrol altına alınamayan sosyal medya gençlerle ebeveynleri arasında dijital bir duvar ördü. Gençler artık atadan gördüğü kültürle değil, sosyal medyanın sunduğu küresel kültürle kimlik buluyor. Adaletsiz, acımasız, ahlaksız, çıkarcı bir kültür. Emeksiz, onursuz, şahsiyetsiz bir ruhla çok ama çok kazanmayı hedefleyen, kazanmak için her şeyi normal gören bir anlayış.
Tehlike tahmin edildiğinden çok daha büyüktür. Öncelik aldığımız her şeyi ikinci sıraya attıracak kadar büyüktür. Ülkemizin en büyük projesi, ahlaklı nesiller yetiştirmek olmalı. Bu proje cemaatlere, tarikatlara, derneklere ve vakıflara ihale edilemeyecek kadar hassas bir konudur. Bizzat devlet eliyle hazırlanıp uygulamaya geçirilmesi, tüm kurumlarla komplike bir şekilde ele alınmalıdır.